40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


قَالُواْ أَجِئْتَنَا لِتَلْفِتَنَا عَمَّا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا وَتَكُونَ لَكُمَا الْكِبْرِيَاء فِي الأَرْضِ وَمَا نَحْنُ لَكُمَا بِمُؤْمِنِينَ ﴿٧٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû e ci'te-nâ li telfite-nâ ammâ (an mâ) veced-nâ aleyhi âbâe-nâ ve tekûne lekumâ el kibriyâu fî el ardı ve mâ nahnu lekumâ bi mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
e ci'te-nâ bize mi geldiniz
li telfite-nâ bizi çevirmek, (vazgeçirmek) için
ammâ (an mâ) şeyden
veced-nâ bulduk
aleyhi (onun) üzerinde
âbâe-nâ atalarımız, babalarımız
ve tekûne ve siz olursunuz
lekumâ sizin için, siz ikinizin, sizin
el kibriyâu büyüklük (üstünlük)
fî el ardı yeryüzünde
ve mâ nahnu ve biz değiliz
lekumâ siz ikiniz
bi mu'minîne inanacak, îmân edecek

Dediler ki: “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyden bizi çevirmek için ve yeryüzünde büyüklük (üstünlük, saltanat) sizin olsun diye mi bize geldiniz? Ve biz siz ikinize îmân edecek (inanacak) değiliz.”

YÛNUS SURESİ 78. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sen, dediler; bizi, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan çeviresin de bu yerde devlet ikinizin olsun diye mi geldin? Biz ikinize de inanamayız

Elmalılı Hamdi Yazır