YÛNUS SURESİ 90. Ayeti Muhammed Esed Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَجَاوَزْنَا بِبَنِي إِسْرَائِيلَ الْبَحْرَ فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ وَجُنُودُهُ بَغْيًا وَعَدْوًا حَتَّى إِذَا أَدْرَكَهُ الْغَرَقُ قَالَ آمَنتُ أَنَّهُ لا إِلِهَ إِلاَّ الَّذِي آمَنَتْ بِهِ بَنُو إِسْرَائِيلَ وَأَنَاْ مِنَ الْمُسْلِمِينَ ﴿٩٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve câvez-nâ | ve biz geçirdik |
bi benî isrâîle | İsrailoğullarını |
el bahre | deniz |
fe etbea-hum | böylece onları takip etti |
fir'avnu | firavun |
ve cunûdu-hu | ve onun ordusu |
bagyen | zulümle, azgınlıkla |
ve adven | düşmanlıkla |
hattâ | oluncaya kadar, olunca |
izâ | olduğu zaman, olunca |
edrake-hu el garaku | onu boğacak düzeye erişti |
kâle | dedi |
âmentu | îmân ettim |
enne-hu | muhakkak ona, onun ..... olduğuna |
lâ ilâhe | ilâh yoktur |
illâ | ...den başka |
ellezî âmenet | ki ona îmân etti (inandı) |
bi-hi | ona, kendisine |
benû isrâîle | İsrailoğulları |
ve ene | ve ben |
min el muslimîne | müslümanlardanım, teslim olanlardanım, İslâm'a girenlerdenim |
Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Böylece firavun ve onun ordusu, azgınlıkla (zulümle), düşmanlıkla onları takip etti. (Sular), onu boğacak düzeye erişince, (firavun) o zaman: “İsrailoğullarının kendisine (O’na) inandığı ilâhtan başka (ilâh) olmadığına ben de îmân ettim. Ve ben (de), müslümanlardanım (teslim olanlardanım, İslâm’a girenlerdenim).” dedi.
YÛNUS SURESİ 90. Ayeti Muhammed Esed Meali
Derken İsrailoğulları'nı denizin öte yakasına geçirdik; bunun üzerine Firavun ve ordusu hışımla onların ardına düştü, (denizin dalgaları onları örtüp de Firavun) boğulmak üzereyken: "Elhak, inandım," dedi, "İsrailoğulları'nın inandığı Tanrı'dan başka tanrı yok! Ve ben de artık kendini yürekten O'na teslim eden kimselerdenim!"
Muhammed Esed