YÛNUS SURESİ 93. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَلَقَدْ بَوَّأْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ مُبَوَّأَ صِدْقٍ وَرَزَقْنَاهُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ فَمَا اخْتَلَفُواْ حَتَّى جَاءهُمُ الْعِلْمُ إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ﴿٩٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun ki |
bevve'nâ | yerleştirdik |
benî isrâîle | İsrailoğulları |
mubevvee | yerleşme yeri |
sıdkın | güzel |
ve razaknâ-hum | ve onları rızıklandırdık |
min et tayyibâti | temiz, helâl olanlardan |
fe mâhtelefû (fe mâ ihtelefû) | bundan sonra ihtilâfa düşmediler |
hattâ câe-hum el ilmu | onlara ilim gelinceye kadar |
inne rabbe-ke | muhakkak ki senin Rabbin |
yakdî | hüküm verir |
beyne-hum | onların aralarında |
yevme el kıyâmeti | kıyâmet günü |
fî mâ | şeyde |
kânû | oldular |
fî hi yahtelifûne | onun hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düşerler |
Ve andolsun ki; İsrailoğullarını güzel bir yere yerleştirdik. Ve onları tayyib (temiz, helâl) rızıktan rızıklandırdık. Bundan sonra onlara ilim gelinceye kadar ihtilâfa düşmediler. Muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düşmüş oldukları şeyde, onların aralarında hüküm verir.
YÛNUS SURESİ 93. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Andolsun ki biz, İsrailoğullarını seçkin ve emin bir bölgeye yerleştirdik. . . Onları temiz, saf şeylerle rızıklandırdık. . . Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler (ilim geldiğinde yorum farkları yüzünden ayrılıklar meydana geldi). . . Muhakkak ki Rabbin, kıyamet sürecinde, ayrılığa düştükleri konularda hükmünü bildirecektir.
Ahmed Hulusi