40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


وَلَقَدْ بَوَّأْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ مُبَوَّأَ صِدْقٍ وَرَزَقْنَاهُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ فَمَا اخْتَلَفُواْ حَتَّى جَاءهُمُ الْعِلْمُ إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ﴿٩٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad bevve'nâ benî isrâîle mubevvee sıdkın ve razaknâ-hum min et tayyibâti fe mâhtelefû (fe mâ ihtelefû) hattâ câe-hum el ilmu inne rabbe-ke yakdî beyne-hum yevme el kıyâmeti fî mâ kânû fî hi yahtelifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun ki
bevve'nâ yerleştirdik
benî isrâîle İsrailoğulları
mubevvee yerleşme yeri
sıdkın güzel
ve razaknâ-hum ve onları rızıklandırdık
min et tayyibâti temiz, helâl olanlardan
fe mâhtelefû (fe mâ ihtelefû) bundan sonra ihtilâfa düşmediler
hattâ câe-hum el ilmu onlara ilim gelinceye kadar
inne rabbe-ke muhakkak ki senin Rabbin
yakdî hüküm verir
beyne-hum onların aralarında
yevme el kıyâmeti kıyâmet günü
fî mâ şeyde
kânû oldular
fî hi yahtelifûne onun hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düşerler

Ve andolsun ki; İsrailoğullarını güzel bir yere yerleştirdik. Ve onları tayyib (temiz, helâl) rızıktan rızıklandırdık. Bundan sonra onlara ilim gelinceye kadar ihtilâfa düşmediler. Muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düşmüş oldukları şeyde, onların aralarında hüküm verir.

YÛNUS SURESİ 93. Ayeti Diyanet Vakfi Meali

Andolsun biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz nimetlerden rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin, kıyamet günü onların, aralarında ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında hükmedecektir.

Diyanet Vakfi