YÛSUF SURESİ 102. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
ذَلِكَ مِنْ أَنبَاء الْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ أَجْمَعُواْ أَمْرَهُمْ وَهُمْ يَمْكُرُونَ ﴿١٠٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
zâlike
min enbâi
el gaybi
nûhî-hi
ileyke
ve mâ kunte
ledey-him
iz
ecmaû
emre-hum
ve hum
yemkurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
zâlike | işte bu |
min enbâi | haberlerinden |
el gaybi | gayb |
nûhî-hi | onu vahyediyoruz |
ileyke | sana |
ve mâ kunte | ve sen olmadın, değildin |
ledey-him | onların yanında |
iz | o zaman |
ecmaû | toplandılar, karar verdiler |
emre-hum | onların işleri |
ve hum | ve onlar |
yemkurûne | hile yapıyorlar, tuzak hazırlıyorlar |
İşte bu sana vahyettiğimiz gaybın haberlerindendir. Ve onlar, tuzak hazırlıyorken, işleri için karar verdikleri zaman, sen onların yanında değildin.
YÛSUF SURESİ 102. Ayeti Suat Yıldırım Meali
İşte bunlar, ey Resulüm, sana vahiy yoluyla bildirdiğimiz gaybî hadiselerdendir. Yoksa onlar, tuzak kurmak ve planlarını kararlaştırmak için toplandıklarında elbette sen onların yanında bulunmuyordun.
Suat Yıldırım