YÛSUF SURESİ 108. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَاْ وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللّهِ وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿١٠٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
hâzihî | bu |
sebîlî | sebîl, yol |
ed'û | davet ediyorum |
ilâllâhi (ilâ allâhi) | Allah'a |
alâ basîratin | basiret üzerine, Allah'ı kalp gözüyle görerek |
ene | ben |
ve men ittebea-nî | ve bana tâbî olan kimseler |
ve subhânallâhi | ve Allah'ı tenzih ederim |
ve mâ ene | ve ben değilim |
min el muşrikîne | müşriklerden |
De ki: “Benim ve bana tâbî olanların, basiret üzere (kalp gözüyle basar ederek, Allah’ı görerek) Allah’a davet ettiğimiz yol, işte bu yoldur. Allah’ı tenzih ederim. Ve ben, müşriklerden değilim.”
YÛSUF SURESİ 108. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
De ki: “Budur benim yolum; akla uygun bilinç ve duyarlılıkla donanmış bir kavrayışa dayanarak hepinizi Allah'a çağırıyorum. Ben ve bana uyanlar, aynı çağrıyı yapıyoruz.” Ve yine de ki: “Allah kudret ve büyüklüğüyle her türlü eksikliğin üstünde ve ötesindedir, ben O'ndan başka varlıklara tanrılık yakıştıran kimselerden değilim!”
Abdullah Parlıyan