YÛSUF SURESİ 111. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِّأُوْلِي الأَلْبَابِ مَا كَانَ حَدِيثًا يُفْتَرَى وَلَكِن تَصْدِيقَ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿١١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(kavmin yu'minûne)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lekad | andolsun ki |
kâne | oldu |
fî kasası-him | onların kıssalarında vardır |
ibratun | bir ibret |
li ulîl elbâbi (lî ulî elbâbi) | ulûl'elbab için, sır (lübb) sahipleri için |
mâ kâne | değildir, olmadı |
hadîsen | bir söz |
yufterâ | uydurulur |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
tasdîka | tasdik eder |
ellezî beyne | arasında olan |
yedey-hi | onun elleri |
ve tafsîle | ayrı ayrı açıklar |
kulli şey'in | herşey |
ve huden | ve hidayet, hidayet edici olarak |
ve rahmeten | ve rahmet, rahmet olarak |
li kavmin | kavim için |
yu'minûne
(kavmin yu'minûne) |
mü'min olan
: (mü'min kavim) |
Andolsun ki; onların kıssalarında ulûl' elbab için (sır sahipleri için) bir ibret vardır. Uydurulan bir söz değildir ve lâkin onların ellerindekini tasdik eder ve herşeyi ayrı ayrı açıklar. Mü’min kavim için bir hidayet ve rahmettir.
YÛSUF SURESİ 111. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Andolsun ki, onların yaşam hikâyelerinde derinliğine düşünen akıl sahipleri için bir ibret vardır! O (Kur'ân) (beşer tarafından) uydurulan bir söz değildir. . . Fakat öncekilerden önüne gelen orijin bilgiyi tasdik eden; her şeyi tafsilâtlı anlatan ve iman eden bir topluluk için de hüda (hakikat bilgisi) ve rahmet (nefsinin hakikatini bilip gereğince yaşamak) olandır.
Ahmed Hulusi