Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِّأُوْلِي الأَلْبَابِ مَا كَانَ حَدِيثًا يُفْتَرَى وَلَكِن تَصْدِيقَ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿١١١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lekad kâne fî kasası-him ibratun li ulîl elbâbi (lî ulî elbâbi) mâ kâne hadîsen yufterâ ve lâkin tasdîka ellezî beyne yedey-hi ve tafsîle kulli şey'in ve huden ve rahmeten li kavmin yu'minûne
(kavmin yu'minûne)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lekad andolsun ki
kâne oldu
fî kasası-him onların kıssalarında vardır
ibratun bir ibret
li ulîl elbâbi (lî ulî elbâbi) ulûl'elbab için, sır (lübb) sahipleri için
mâ kâne değildir, olmadı
hadîsen bir söz
yufterâ uydurulur
ve lâkin ve lâkin, fakat
tasdîka tasdik eder
ellezî beyne arasında olan
yedey-hi onun elleri
ve tafsîle ayrı ayrı açıklar
kulli şey'in herşey
ve huden ve hidayet, hidayet edici olarak
ve rahmeten ve rahmet, rahmet olarak
li kavmin kavim için
yu'minûne
(kavmin yu'minûne)
mü'min olan
: (mü'min kavim)

Andolsun ki; onların kıssalarında ulûl' elbab için (sır sahipleri için) bir ibret vardır. Uydurulan bir söz değildir ve lâkin onların ellerindekini tasdik eder ve herşeyi ayrı ayrı açıklar. Mü’min kavim için bir hidayet ve rahmettir.

YÛSUF SURESİ 111. Ayeti Ömer Öngüt Meali

Andolsun ki peygamberlerin kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır. Bu (Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Ancak kendinden önce gelen kitapları tasdik eden, inanan bir kavme her şeyi açıklayan, doğru yolu gösteren bir hidayet ve bir rahmettir.

Ömer Öngüt