YÛSUF SURESİ 17. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قَالُواْ يَا أَبَانَا إِنَّا ذَهَبْنَا نَسْتَبِقُ وَتَرَكْنَا يُوسُفَ عِندَ مَتَاعِنَا فَأَكَلَهُ الذِّئْبُ وَمَا أَنتَ بِمُؤْمِنٍ لِّنَا وَلَوْ كُنَّا صَادِقِينَ ﴿١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlû
yâ ebâ-nâ
in-nâ
zeheb-nâ
nestebiku
ve terek-nâ
yûsufe
inde
metâı-nâ
fe ekele-hu
ez zi'bu
ve mâ ente
bi mu'minin
lenâ
ve lev kunnâ
sâdikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû | dediler |
yâ ebâ-nâ | ey babamız |
in-nâ | muhakkak ki, gerçekten biz |
zeheb-nâ | biz gittik |
nestebiku | biz yarış yapmak istiyoruz |
ve terek-nâ | ve biz terk ettik, bıraktık |
yûsufe | Yusuf |
inde | yanında |
metâı-nâ | eşyamız (metalarımız) |
fe ekele-hu | böylece, o zaman onu yedi |
ez zi'bu | kurt |
ve mâ ente | ve sen değilsin |
bi mu'minin | inanan |
lenâ | bize |
ve lev kunnâ | ve şâyet biz olsak bile |
sâdikîne | doğru sözlü, sadık olanlar, doğru söyleyen kimseler |
“Ey babamız! Biz, yarış yapmak için gittik ve Yusuf’u eşyamızın yanına bıraktık. O zaman (o esnada) onu kurt yedi. Biz doğru söylesek bile, sen bize inanacak değilsin.” dediler.
YÛSUF SURESİ 17. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(16-17) Onlar yatsı vakti ağlayarak babalarına geldiler ve: «Ey babamız ! Dediler, biz yarışmak üzere gittik; Yûsuf'u da eşyamızın yanına bıraktık, derken onu kurt yemiş; biz doğru (sözlü)ler de olsak sen bize inanacak değilsin.»
Celal Yıldırım