Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ ﴿٢٢﴾


YÛSUF SURESİ 22. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lemma belega eşudde-hu âteynâ-hu hukmen ve ilmen ve kezâlike neczî el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lemma ve olduğu zaman
belega erişti, ulaştı
eşudde-hu kemâl, olgun çağına, en kuvvetli çağına
âteynâ-hu ona verdik
hukmen hüküm (hakimiyet, hüküm sahibi olma yetkisi, hikmet)
ve ilmen ve ilim
ve kezâlike ve işte böyle
neczî ödüllendiririz, mükâfat veririz, ceza (karşılık) veririz
el muhsinîne muhsinler

Ve en kuvvetli çağına ulaştığı (bulûğa erdiği) zaman ona hüküm (hikmet) ve ilim verdik. Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.

YÛSUF SURESİ 22. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Olgunluk çağına erişince, ona hikmet ve ilim verdik. İşte biz, iyi davrananları böyle mükâfatlandırırız.

Diyanet İşleri

Ergenlik çağına girince ona hükmetme kabiliyeti ve bilgi verdik ve işte iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.

Adem Uğur

(Yusuf) aklını kullanacak yaşa erdiğinde, Ona hüküm ve ilim verdik. Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.

Ahmed Hulusi

O erginlik, yiğitlik çağına-onsekiz yaşına gelince, ona hükümranlık, yargı ve icra yetkisi, şeriat ve ilim verdik. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderleri, idarecileri, mü’minleri, işte biz böyle mükâfatlandırırız.

Ahmet Tekin

O erginlik çağına erişince kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

Ahmet Varol

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

Ali Bulaç

Yûsuf tam kemal çağına ( veya yaşına) varınca, kendisine hikmet ve ilim verdik (ilimle amel, dinde de anlayış bahşettik). İşte biz, güzel iş yapanlara böyle mükâfat veririz.

Ali Fikri Yavuz

Erginlik cagina erince ona hikmet ve bilgi verdik. Iyi davrananlari boyle mukafatlandiririz.

Bekir Sadak

Olgunluk çağına erişince ona hikmetle hükmetme becerisi ve ilim verdik. Ve işte iyiliği, yardımseverliği huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız.

Celal Yıldırım

Erginlik çağına erince ona hikmet ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle mükafatlandırırız.

Diyanet İşleri (eski)

(Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.

Diyanet Vakfi

Büyüyüp erginleşince ona bilgelik ve bilgi verdik. Güzel davrananları böyle ödüllendiririz.

Edip Yüksel

Vaktâ ki kıvamına irdi biz ana bir huküm ve bir ılim bahşettik ve işte muhsinlere böyle karşılık veririz

Elmalılı Hamdi Yazır

Kıvamına geldiği zaman, Biz ona bir nüfuz ve peygamberlik bilgisi verdik. işte Biz, iyi hareket edenlere böyle karşılık veririz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O, tam erginlik çağına gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik. İşte biz, güzel iş yapanları böyle mükafatlandırırız.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Yusuf ergenlik çağına erince kendisine hikmet ve bilgi bağışladık. Biz iyi davranışlıları işte böyle ödüllendiririz.

Seyyid Kutub

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

Gültekin Onan

O, tam erginlik çağına girince kendisine hüküm ve ilim verdik, işte iyi hareket eden insanları biz böyle mükâfatlandırırız.

Hasan Basri Çantay

Nihâyet (Yûsuf’un) gücü kemâle erince, (biz) ona hikmet ve ilim verdik. İşte iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.

Hayrat Neşriyat

Ergenlik çağına gelince; ona hüküm ve ilim verdik. İşte böyle mükafaatlandırırız Biz, ihsan edenleri.

İbni Kesir

Derken, ergenlik çağını aştığı zaman (eğriyi doğruyu ayırmaya yetecek) keskin bir muhakeme gücü ve (derin) bir kavrayış yeteneği bahşettik o'na: iyilik yapanları Biz işte böyle ödüllendiririz.

Muhammed Esed

Vaktâ ki ergenlik çağına erişti, O'na bir hüküm ve bir ilim verdik ve işte muhsin olanları öylece mükâfaatlandırırız.

Ömer Nasuhi Bilmen

Erginlik çağına erince ona hikmet ve ilim verdik. İşte biz güzel hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız.

Ömer Öngüt

Erginlik çağına ulaşınca ona hikmet ve ilim verdik. İyileri işte böyle ödüllendiririz.

Şaban Piriş

O kemâl çağına geldiğinde kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte güzel iş yapanlara biz böyle karşılık veririz.

Suat Yıldırım

(Yûsuf), kuvvetli çağına erişince ona hüküm ve ilim verdik. İşte biz, güzel hareket edenleri böyle mükâfâtlandırırız.

Süleyman Ateş

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

Tefhim-ul Kuran

Yusuf olgunluk çağına erişince, ona hüküm ve ilim verdik. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri Biz böyle ödüllendiririz.

Ümit Şimşek

Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz.

Yaşar Nuri Öztürk

Derken, ergenlik çağını aştığı zaman eğriyi doğruyu ayırmaya yetecek keskin bir muhakeme gücü ve derin bir kavrayış yeteneği bahşettik ona. İyilik yapanları, biz işte böyle ödüllendiririz.

Abdullah Parlıyan

Yûsuf ergenlik çağına erişince, ona hüküm ve ilim verdik. İşte, güzel davrananları biz böyle ödüllendiririz.

Bayraktar Bayraklı

(Yusuf) olgunluk çağına erişince ona hikmetle hükmetme becerisi ve ilim verdik. Ve işte iyiliği, güzel davranmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız.

Cemal Külünkoğlu

O, kemal çağına geldiğinde kendisine hikmet ve bilgi verdik. İhsan sahiplerini işte böyle mükâfatlandırırız.

Kadri Çelik

Derken Yusuf, tam ergenlik ve temyiz çağına ulaştı ve kendisine manevî sahada hakimiyet, bütün meselelerde doğru ve yerinde karar verebilme ve doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilme kabiliyetiyle birlikte (bir tür) ilim bahşettik. Kendilerini iyiliğe adamış, daima Allah’ı görüyormuşçasına ve Allah’ın kendilerini gördüğünün şuuru içinde davrananları işte böyle mükâfatlandırırız.

Ali Ünal

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, muhsinleri böyle ödüllendiririz.

Harun Yıldırım

Artık olgunluk çağına erince ona bir muhakeme yeteneği ve bilgi (yöntemi) bahşettik: Zira Biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.

Mustafa İslamoğlu

Yusuf, güç ve kuvvetine ulaşınca; kendisine Hikmet/problem çözme bilimi ve İlim (doğruluğu ispat edilmiş kesin bilgi) verdik. İyi davrananları, işte böyle mükâfatlandırırız.

Sadık Türkmen

Yusuf ergenlik çağına geldiğinde, ona hüküm verecek yetki ve ilim verdik. Biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

İlyas Yorulmaz

Ve en kuvvetli çağına ulaştığı (bulûğa erdiği) zaman ona hüküm (hikmet) ve ilim verdik. Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.

İmam İskender Ali Mihr