YÛSUF SURESİ 22. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ ﴿٢٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lemma
belega
eşudde-hu
âteynâ-hu
hukmen
ve ilmen
ve kezâlike
neczî
el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lemma | ve olduğu zaman |
belega | erişti, ulaştı |
eşudde-hu | kemâl, olgun çağına, en kuvvetli çağına |
âteynâ-hu | ona verdik |
hukmen | hüküm (hakimiyet, hüküm sahibi olma yetkisi, hikmet) |
ve ilmen | ve ilim |
ve kezâlike | ve işte böyle |
neczî | ödüllendiririz, mükâfat veririz, ceza (karşılık) veririz |
el muhsinîne | muhsinler |
Ve en kuvvetli çağına ulaştığı (bulûğa erdiği) zaman ona hüküm (hikmet) ve ilim verdik. Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.
YÛSUF SURESİ 22. Ayeti Suat Yıldırım Meali
O kemâl çağına geldiğinde kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte güzel iş yapanlara biz böyle karşılık veririz.
Suat Yıldırım