YÛSUF SURESİ 23. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
وَرَاوَدَتْهُ الَّتِي هُوَ فِي بَيْتِهَا عَن نَّفْسِهِ وَغَلَّقَتِ الأَبْوَابَ وَقَالَتْ هَيْتَ لَكَ قَالَ مَعَاذَ اللّهِ إِنَّهُ رَبِّي أَحْسَنَ مَثْوَايَ إِنَّهُ لاَ يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ ﴿٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(râvede) elletî huve fî beyti-hâ an nefsi-hî ve gallekat el ebvâbe ve kâlet heyte leke kâle maâza allâhi inne-hu rabbî ahsene mesvâye inne-hu lâ yuflihu ez zâlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve râvedet-hu
(râvede) |
ve ondan murat almak istedi, onunla olmak istedi
: (beraber olmak istedi) |
elletî | ki o (bayan için) |
huve | o |
fî beyti-hâ | onun evinde |
an nefsi-hî | onun nefsinden |
ve gallekat | ve sımsıkı kapadı |
el ebvâbe | kapılar |
ve kâlet | ve dedi |
heyte | hadi gel |
leke | senin için, sana, sen |
kâle | dedi |
maâza allâhi | Allah'a sığınırım |
inne-hu | muhakkak o |
rabbî | benim Rabbim, benim efendim, beni besleyip koruyanım |
ahsene | en güzel şekilde |
mesvâye | benim yerleşme yerim |
inne-hu | muhakkak ki o |
lâ yuflihu | felâha, kurtuluşa ermez |
ez zâlimûne | zalimler |
(Yusuf’un) evinde kaldığı kadın, ondan murat almak istedi. Kapıları sımsıkı kapatıp: “Hadi gel, senin için...” dedi. O (Yusuf da) şöyle dedi: “Allah’a sığınırım. O benim Rabbimdir. Benim yerleşme yerimi en güzel şekilde yaptı. Muhakkak ki; zalimler felâha (kurtuluşa) ermezler.”
YÛSUF SURESİ 23. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali
(Yusuf’un) evinde kaldığı kadın, ondan murat almak istedi. Kapıları sımsıkı kapatıp: “Hadi gel, senin için...” dedi. O (Yusuf da) şöyle dedi: “Allah’a sığınırım. O benim Rabbimdir. Benim yerleşme yerimi en güzel şekilde yaptı. Muhakkak ki; zalimler felâha (kurtuluşa) ermezler.”
İmam İskender Ali Mihr