Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِ وَهَمَّ بِهَا لَوْلا أَن رَّأَى بُرْهَانَ رَبِّهِ كَذَلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ السُّوءَ وَالْفَحْشَاء إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُخْلَصِينَ ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad hemmet bi-hi ve hemme bi-hâ lev lâ en raâ burhâne rabbi-hi kezâlike li nasrife anhu es sûe ve el fahşâe inne-hu min ibâdi-nâ el muhlesîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad andolsun
hemmet arzuladı
bi-hi onu
ve hemme ve arzuladı
bi-hâ onu (bayanı)
lev lâ şâyet, eğer olmasaydı
en raâ görmesi
burhâne delilik
rabbi-hi Rabbinin
kezâlike işte böyle, böylece
li nasrife çevirmemiz, uzaklaştırmamız için
anhu es sûe onu kötülükten
ve el fahşâe ve fuhuş
inne-hu muhakkak ki o
min ibâdi-nâ kullarımızdan
el muhlesîne muhlis olanlar

Ve andolsun ki; (kadın) onu arzuladı. Eğer Rabbinin delilini görmeseydi, o (Yusuf a.s) da onu arzulamıştı. İşte böylece onu kötülükten ve fuhuştan uzaklaştırırız. Muhakkak ki; o muhlis kullarımızdandır.

YÛSUF SURESİ 24. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Kadının canı Yusuf'u istedi, Yusuf da ona karşı ilgi duydu. Eğer Rabbinin caydırıcı direktifi, gözlerinin önünde somutlaşmasaydı, kendini tutamazdı. Böylece biz Yusuf u kötülükten ve fuhuştan uzak tuttuk. O, hiç kuşkusuz, bize içten bağlı, seçkin bir kulumuzdu.

Seyyid Kutub