YÛSUF SURESİ 25. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
وَاسُتَبَقَا الْبَابَ وَقَدَّتْ قَمِيصَهُ مِن دُبُرٍ وَأَلْفَيَا سَيِّدَهَا لَدَى الْبَابِ قَالَتْ مَا جَزَاء مَنْ أَرَادَ بِأَهْلِكَ سُوَءًا إِلاَّ أَن يُسْجَنَ أَوْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٢٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(kadde)
(kadde (kalın d ile yazılırsa))
(kudde) kamîsa-hu min duburin ve elfeyâ seyyide-hâ ledâ el bâbi kâlet mâ cezâu men erâde bi ehli-ke sûen illâ en yuscene ev azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve istebekâ | ve ikisi koştular |
el bâbe | kapı |
ve kaddet
(kadde) (kadde (kalın d ile yazılırsa)) (kudde) |
ve yırttı
: (boyuna yırttı) : (enine yırttı) : (yırtıldı) |
kamîsa-hu | onun gömleği |
min duburin | arkadan |
ve elfeyâ | ve ikisi karşılaştılar, karşılarında (buldular) |
seyyide-hâ | onun efendisi (kadının) |
ledâ el bâbi | kapının yanı |
kâlet | dedi (kadın) |
mâ | nedir |
cezâu | cezası |
men erâde | isteyen kimse |
bi ehli-ke | senin ailene |
sûen | bir kötülük |
illâ | ancak, yalnız |
en yuscene | zindana atılmak |
ev | veya |
azâbun elîmun | acı (bir) azap |
Ve ikisi de kapıya koştular. (Kadın) onun gömleğini arkadan (çekerek) yırttı. Ve kapının yanında onun (kadının) efendisi ile karşılaştılar. Ve (kadın) şöyle dedi: “Senin ehline (ailene) kötülük yapmak isteyen kimsenin cezası zindana atılmak veya acı (bir) azaptan başka nedir?”
YÛSUF SURESİ 25. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(O sebeple ikisi birden) kapıya doğru koştular; kadın onun gömleğini arkadan yırttı, derken kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın, «senin ailene kötülük yapmak isteyenin cezası ya zindandır, ya da elem verici bir azâb» dedi. (Ve Yûsuf'u mütecaviz olarak tanıtmaya çalıştı).
Celal Yıldırım