YÛSUF SURESİ 31. Ayeti Ümit Şimşek Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ أَرْسَلَتْ إِلَيْهِنَّ وَأَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَأً وَآتَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِّنْهُنَّ سِكِّينًا وَقَالَتِ اخْرُجْ عَلَيْهِنَّ فَلَمَّا رَأَيْنَهُ أَكْبَرْنَهُ وَقَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلّهِ مَا هَذَا بَشَرًا إِنْ هَذَا إِلاَّ مَلَكٌ كَرِيمٌ ﴿٣١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(kule vâhidetin) min hunne sikkînen ve kâlet uhruc aleyhinne fe lemmâ raeyne-hu ekberne-hu ve katta'ne eydiye-hunne ve kulne hâşe lillâhi (li allâhi) mâ hâzâ beşeren in hâzâ illâ melekun kerîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe lemmâ | böylece, olduğu zaman |
semiat | işitti (kadın) |
bi mekrihinne | çekiştirdiklerini, dedikodu yaptıklarını |
erselet | gönderdi |
ileyhinne | onlara (kadınlara) |
ve a'tedet | ve hazırladı |
lehunne | onlar (kadınlar) için |
muttekeen | karşılıklı dayanıp oturacak yer |
ve âtet | ve verdi |
kulle | hepsi |
vâhidetin
(kule vâhidetin) |
birine
: (her birine) |
min hunne | onlardan (kadınlardan) |
sikkînen | bir bıçak |
ve kâlet uhruc | ve "çık" dedi |
aleyhinne | onlara (kadınlara) |
fe lemmâ | o zaman, böylece ... olunca |
raeyne-hu | onu gördüler (kadınlar) |
ekberne-hu | onu büyüttüler, çok beğendiler, hayran kaldılar |
ve katta'ne | ve kestiler |
eydiye-hunne | (onlar) ellerini |
ve kulne | ve dediler |
hâşe | hayır |
lillâhi (li allâhi) | Allah için |
mâ | değildir |
hâzâ | bu |
beşeren | bir beşer |
in hâzâ | bu olsa, olursa |
illâ | ancak, sadece |
melekun | bir melek |
kerîmun | üstün, kerim |
(Kadınların) onu çekiştirdiklerini işittiği zaman, onlara (davetçi) gönderdi. Ve onlara karşılıklı oturacak yer hazırladı. Onlardan herbirine (meyve soymaları için) bir bıçak verdi. Ve (Yusuf’a): “Onlara (kadınlara), çık!” dedi. Böylece onu gördükleri zaman ona hayran kaldılar ve ellerini kestiler. Ve: “Hâşâ! Allah için, bu bir beşer değil, ancak kerim (bir) melektir.” dediler.
YÛSUF SURESİ 31. Ayeti Ümit Şimşek Meali
Azizin hanımı onların dedikodusunu işitince, onlara bir davet verdi. Onlara dayalı döşeli bir sofra hazırladı, herbirinin eline birer bıçak verdi, Yusuf'a da 'Yanlarına çık' dedi. Onu gördüklerinde, güzelliğine hayran kaldılar da şaşkınlıkla ellerini kestiler. 'Aman Allahım, bu beşer olamaz,' dediler. 'Olsa olsa bu büyük bir melektir!'
Ümit Şimşek