YÛSUF SURESİ 37. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قَالَ لاَ يَأْتِيكُمَا طَعَامٌ تُرْزَقَانِهِ إِلاَّ نَبَّأْتُكُمَا بِتَأْوِيلِهِ قَبْلَ أَن يَأْتِيكُمَا ذَلِكُمَا مِمَّا عَلَّمَنِي رَبِّي إِنِّي تَرَكْتُ مِلَّةَ قَوْمٍ لاَّ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَهُم بِالآخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ ﴿٣٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
lâ ye'tikumâ | size (ikinize) gelmez |
taâmun | bir yemek |
turzekâni-hi | onunla rızıklandırılacağınız |
illâ | ...den başka, ancak |
nebbe'tu-kumâ | size (ikinize) haber verdim |
bi te'vîli-hi | onun yorumunu, açıklamasını |
kable | önce |
en ye'tiye-kumâ | size (ikinize) gelmesi |
zâlikumâ | işte bu ikisi |
mimmâ (min mâ) | şeylerden |
alleme-ni | bana öğretti |
rabbî | benim Rabbim |
innî | gerçekten ben, muhakkak ben |
teraktu | terkettim |
millete kavmin | bir kavmin dîni |
lâ yu'minûne | inanmayan |
billâhi (bi allâhi) | Allah'a |
ve hum | ve onlar |
bi el âhirati-hum | kendi ahiretlerini |
kâfirûne | inkâr edenler |
Yusuf (a.s) şöyle dedi: “Size, rızıklandırılacağınız bir yemek gelmez ki; o, size gelmeden önce ben, size onun tevîlini (yorumunu) yapmış, size haber vermiş olmayayım. İşte bu ikisi, Rabbimin öğrettiklerindendir. Gerçekten ben, Allah’a îmân etmeyen ve ahiretlerini (Allah’a ruhlarını ulaştırmayı) inkâr eden bir kavmin dînini terkettim.”
YÛSUF SURESİ 37. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Yûsuf:
Ahmet Tekin
'Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce, rüyaların tâbirini size bildireceğim. Meselelerin ve olayların tahlili, ilmî yorumu, akıl yürütme, rüyaların tâbiri, Rabbimin vahiy ve ilham ile bana öğrettiği ilimlerdendir. Ben Allah’a iman etmeyecek olan bir kavmin geleneksel düzeninden, hayat tarzından uzaklaştım. Onlar özellikle âhireti, ebedî yurdu inkâr ediyorlardı.' dedi.