YÛSUF SURESİ 43. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
وَقَالَ الْمَلِكُ إِنِّي أَرَى سَبْعَ بَقَرَاتٍ سِمَانٍ يَأْكُلُهُنَّ سَبْعٌ عِجَافٌ وَسَبْعَ سُنبُلاَتٍ خُضْرٍ وَأُخَرَ يَابِسَاتٍ يَا أَيُّهَا الْمَلأُ أَفْتُونِي فِي رُؤْيَايَ إِن كُنتُمْ لِلرُّؤْيَا تَعْبُرُونَ ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(eftâ) fî ru'yâye in kuntum li er ru'yâ ta'burûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâle | ve dedi |
el meliku | hükümdar, melik |
in-ni | muhakkak ben, gerçekten ben |
erâ | görüyorum |
seb'a | yedi (adet) |
bakarâtin | inekler |
simânin | semiz, besili |
ye'kuluhunne | onları yiyor |
seb'un | yedi (adet) |
icâfun | zayıf, cılız |
ve seb'a | ve yedi (adet) |
sunbulâtin | sümbüller, başaklar |
hudrin | yeşil |
ve uhara | ve diğerleri, ötekileri |
yâbisâtin | kuru |
yâ eyyuhâ el meleu | ey (kavmin) önde gelenleri, ileri gelenler |
eftû-ni
(eftâ) |
bana açıklayın, tabir edin, yorumlayın, fetva verin
: (açıkladı, tabir etti, fetva verdi) |
fî ru'yâye | rüyamı, rüyam hakkında |
in kuntum | eğer iseniz |
li er ru'yâ | rüya için, rüyayı |
ta'burûne | tabir edenler, yorumlayanlar |
Ve Melik şöyle dedi: “Gerçekten ben, yedi (adet) zayıf ineğin, yedi (adet) semiz ineği yediğini görüyorum. Ve yedi yeşil başak ve diğerlerini de kurumuş görüyorum. Ey (kavmin) ileri gelenleri! Şâyet siz (rüya) tabir edenlerseniz, bana rüyamı yorumlayın.”
YÛSUF SURESİ 43. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Derken, kral (bir rüya gördü ve) şöyle anlattı: "Ben rüyamda, yedi besili ineğin zayıf olan diğer yedisi tarafından yenildiğini gördüm; ayrıca yedi yeşil başak ve bir o kadar da kuru başak gördüm. Siz ey seçkin yorumcular! Eğer rüyaların doğru yorumunu biliyorsanız, benim rüyamı da yorumlayın bakalım!"
Mustafa İslamoğlu