YÛSUF SURESİ 45. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
وَقَالَ الَّذِي نَجَا مِنْهُمَا وَادَّكَرَ بَعْدَ أُمَّةٍ أَنَاْ أُنَبِّئُكُم بِتَأْوِيلِهِ فَأَرْسِلُونِ ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kâle
ellezî necâ
min humâ
ve eddekere
ba'de
ummetin
ene
unebbiu-kum
bi te'vîli-hi
fe ersilû-ni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâle | ve dedi |
ellezî necâ | kurtulan kimse |
min humâ | ikisinden |
ve eddekere | ve sonradan (unutmuşken) hatırladı |
ba'de | sonra |
ummetin | ümmet, zaman, vakit |
ene | ben |
unebbiu-kum | size haber veririm, vereceğim |
bi te'vîli-hi | onun yorumunu |
fe ersilû-ni | hemen beni gönderin |
O ikisinden kurtulmuş olanı (unuttuğunu) hatırladı ve (şöyle) dedi: “Ben, size bir süre sonra onun tevîlini (yorumunu) haber vereceğim. Hemen beni gönderin.”
YÛSUF SURESİ 45. Ayeti Suat Yıldırım Meali
O iki arkadaştan kurtulanı, aradan geçen bunca zamandan sonra, işte ancak o sırada, Yusuf’u hatırlayıp dedi ki "Rüyanın tabirini size ben bildireceğim. Hele siz beni hapishaneye bir gönderiverin!"
Suat Yıldırım