Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


قَالَ تَزْرَعُونَ سَبْعَ سِنِينَ دَأَبًا فَمَا حَصَدتُّمْ فَذَرُوهُ فِي سُنبُلِهِ إِلاَّ قَلِيلاً مِّمَّا تَأْكُلُونَ ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle tezreûne seb'a sinîne deeben fe mâ hasadtum fe zerû-hu fî sunbuli-hi illâ kalîlen mimmâ (min mâ) te'kulûne
(min mâ te'kulûne)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
tezreûne ekin ekersiniz, ekin
seb'a yedi (7)
sinîne seneler
deeben âdetiniz üzere, devam ederek, eskisi gibi
fe böylece
mâ hasadtum hasat ettiklerinizi, biçtiğiniz şeyleri
fe zerû-hu sonra onu (onları) bırakın
fî sunbuli-hi kendi başağında
illâ hariç
kalîlen az
mimmâ (min mâ) şey(ler)den
te'kulûne
(min mâ te'kulûne)
yiyorsunuz
: (yediğiniz şeylerden)

“Yedi yıl eskisi gibi ekin ekin. Böylece (bunlardan) yediğiniz az bir kısmı hariç, hasat ettiklerinizi başağında bırakın.” dedi.

YÛSUF SURESİ 47. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali

“Yedi yıl eskisi gibi ekin ekin. Böylece (bunlardan) yediğiniz az bir kısmı hariç, hasat ettiklerinizi başağında bırakın.” dedi.

İmam İskender Ali Mihr