Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ فَلَمَّا جَاءهُ الرَّسُولُ قَالَ ارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ فَاسْأَلْهُ مَا بَالُ النِّسْوَةِ اللاَّتِي قَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ إِنَّ رَبِّي بِكَيْدِهِنَّ عَلِيمٌ ﴿٥٠﴾


YÛSUF SURESİ 50. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kale el meliku'tû-nî bi-hi fe lemmâ câe-hu er resûlu kale irci' ilâ rabbi-ke fe es'el-hu bâlu en nisveti ellâtî kattane eydiyehunne inne rabbî bi keydihinne alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kale el meliku'tû-nî ve Melik, hükümdar “bana getirin” dedi
bi-hi onu
fe lemmâ böylece, olduğu zaman
câe-hu er resûlu ona resûl, ulak, haberci, elçi geldi
kale irci' dedi "dön"
ilâ rabbi-ke efendine
fe es'el-hu böylece, o zaman ona sor
nedir
bâlu en nisveti o kadınların durumu, hali
ellâtî kattane kesenler (kadınlar)
eydiyehunne ellerini
inne muhakkak
rabbî Rabbim
bi keydihinne onların (kadınların) hilelerini
alîmun en iyi bilendir

Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (a.s): “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir.

YÛSUF SURESİ 50. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Kral, “Onu bana getirin” dedi. Elçi, Yûsuf’a gelince (Yûsuf) dedi ki: “Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. Şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir.”

Diyanet İşleri

Padişah, o zâtı getirin bana dedi. Elçi gelince dön efendine de dedi, ellerini doğrayan kadınların neydi zorları, bir sor ona; şüphe yok ki Rabbim, onların düzenini bilir.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: "Onu bana getirin!" Elçi, Yusufa geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir."

Adem Uğur

Melik dedi ki: "Onu (Yusuf'u) bana getirin!". . . Ne zaman ki Ona (Yusuf'a) rasûl (elçi) geldi, (Yusuf o rasûle): "Rabbine (efendine) dön. . . Ona, 'Ellerini kesen kadınların hâli ne idi?' diye sor. . . Muhakkak ki Rabbim, onların tuzaklarını Aliym'dir. "

Ahmed Hulusi

Kral:
'Yûsuf’u bana getirin.' dedi. Kralın habercisi yanına gelince Yûsuf:
'Efendine geri dön, ona, ellerini kesen kadınların zoru ne imiş, bir sor. Benim Rabbim onların sinsice hazırladıkları kötülük tuzaklarını çok iyi bilir.' dedi.

Ahmet Tekin

Hükümdar: 'Onu bana getirin' dedi. Bunun üzerine ona elçi gelince: 'Efendine dön de ona sor: 'Ellerini kesen kadınların durumları neydi? Şüphesiz Rabbim onların düzenlerini bilir' dedi.

Ahmet Varol

Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (Rabbine) dön de ona sor: "Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

Ali Bulaç

Bu tâbiri duyan hükümdar: “- Yûsuf’u bana getirin” dedi. Bunun üzerine, kendisini dâvet için elçi gelince, Yûsuf ona şöyle dedi: “- Efendine dön de, o ellerini kesen kadınların hâli neydi, kendisinden sor. Muhakkak ki benim Rabbim, onların hilelerini bilendir.

Ali Fikri Yavuz

Hukumdar: «Onu bana getirin» dedi. Yusuf'a elci gelince, «Efendine don, kadinlar nicin ellerini kesmislerdi bir sor; dogrusu Rabbim onlarin hilesini bilir» dedi.

Bekir Sadak

Kral, «onu bana getirin !» dedi. Elçi Yûsuf'a gelince, Yûsuf ona, «Efendine dön de o kadınlara ne oldu da ellerini kestiler ? diye sor. Şüphesiz ki Rabbim onların hile ve fendini bilendir.»

Celal Yıldırım

Hükümdar: 'Onu bana getirin' dedi. Yusuf'a elçi gelince, 'Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi bir sor; doğrusu Rabbim onların hilesini bilir' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

(Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: «Onu bana getirin!» Elçi, Yusuf'a geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: «Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.»

Diyanet Vakfi

Kral, 'Onu bana getirin,' dedi. Elçi ona gelince (Yusuf,) 'Rabbine dön ve parmaklarını kesen kadınların durumunu ondan sor. Kuşkusuz benim Rabbim, onların entrikalarını bilir,' dedi

Edip Yüksel

Bunu duyan Melik de getirin bana onu, bunun üzerine ona gönderilen adem gelince, haydi Efendine dön de sor ona: o ellerini doğrayan kadınların maksadları ne imiş, şüphe yok ki rabbim onların hiylelerine alîmdir dedi

Elmalılı Hamdi Yazır

Bunu duyan hükümdar: «Getirin bana onu» dedi. Bunun üzerine ona gönderilen adam gelince Yusuf: «Haydi efendine dön de sor ona, ellerini doğrayan kadınların maksatları neymiş? Şüphesiz ki, Rabbin onların hilelerini çok iyi bilir.» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O hükümdar «Onu bana getirin» dedi. Emir üzerine Yusuf'a gönderilen adam yanına gelince, Yusuf ona dedi ki: «Haydi efendine geri dön de, ona sor bakalım, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imiş? Hiç şüphe yok ki, Rabbim, onların oyunlarını çok iyi bilir.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Kral «O adamı bana getiriniz» dedi. Yusuf, yanına gelen kralın elçisine dedi ki; «Efendinin yanına dön ve ellerini yemek bıçakları ile kesen kadınlara ilişkin olayın içyüzünü kendisine sor. Gerçi Rabbim, o kadınların bana kurdukları tuzağı iyi bilir.»

Seyyid Kutub

Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (rabbine) dön de ona sor: 'Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?' Doğrusu benim rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

Gültekin Onan

(Bunu duyan) padişah dedi ki: «Onu (Yuusufu) bana getirin». Bunun üzerine ona elçi gelince: «Efendine dön de ellerini kesen o kadınların zoru neydi, kendisine sor. Şübhe yok ki benim Rabbim onların fendini hakkıyle bilicidir» dedi.

Hasan Basri Çantay

(Elçi bu ta'bîri anlatınca) bunun üzerine hükümdar: 'Onu bana getirin!' dedi. Nihâyet elçi kendisine gelince, (Yûsuf, hakkındaki ittihâmı gidermek için bu da'vete hemen icâbet etmedi ve ona) şöyle dedi: 'Efendine dön de ona sor; ellerini kesen o kadınlarınmaksadı ne imiş? Şübhesiz ki Rabbim, onların hîlesini hakkıyla bilendir.'

Hayrat Neşriyat

Hükümdar dedi ki: Onu bana getirin. Bunun üzerine ona elçi gelince: Efendine dön ve ellerini kesen o kadınların zoru neydi kendisine sor. Şüphesiz ki benim Rabbım, onların düzenini bilir, dedi.

İbni Kesir

Ve (Yusuf'un yorumu kendisine ulaşır ulaşmaz) Kral: "Onu bana getirin!" dedi. Ama elçiler kendisine geldiğinde (Yusuf:) "Efendinize gidin ve ondan (önce) ellerini kesen kadınlar hakkındaki gerçeği (ortaya çıkarmasını) isteyin; çünkü, Rabbim onların oyunlarını/tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir!"

Muhammed Esed

Ve hükümdar dedi ki: «O'nu bana getiriniz.» Vaktâ ki O'na elçi geliverdi. Dedi ki: «Efendine dön, O'na sor ki, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imiş? Şüphe yok ki, benim Rabbim onların hilelerini bihakkın bilicidir.»

Ömer Nasuhi Bilmen

(Bunun üzerine) kral: “Onu bana getirin!” dedi. Elçi (Yusuf'a) gelince (Yusuf ona) dedi ki: “Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi diye bir sor! Şüphesiz ki benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir. ”

Ömer Öngüt

Hükümdar: -O’nu bana getirin, dedi. Yusuf’a elçi gelince: -Efendine dön, kadınların niçin ellerini kestiğini sor. Şüphesiz Rabbim, onların hilesini bilir, dedi.

Şaban Piriş

Bunu duyan Hükümdar: "Onu bana getirin!" dedi. Hükümdarın elçisi gelince Yusuf: "Sen önce dönüp efendine de ki: "O ellerini kesen kadınların meselesi neydi, kendisine soruver. Zaten benim efendim, o kadınların fendini pek iyi bilir."

Suat Yıldırım

(Elçi bu yorumu getirince) Kral: "Onu bana getirin." dedi. Elçi, Yûsuf'un yanına gelince (Yûsuf): "Efendine dön de ona sor, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? (Bunu ortaya çıkarsın). Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını biliyor", dedi.

Süleyman Ateş

Hükümdar dedi ki: «Onu bana getirin.» Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) «Efendine (Rabbine) dön de ona soruver: «Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir.»

Tefhim-ul Kuran

Hükümdar 'Onu bana getirin' dedi. Elçi geldiğinde, Yusuf ona dedi ki: 'Geri dön ve efendine sor, ellerini kesen kadınların derdi neymiş? Rabbim onların tuzaklarını biliyor.'

Ümit Şimşek

Kral: "Bu yorumu yapanı bana getirin." dedi. Elçi kendisine gelince, Yûsuf dedi ki: "Kralına dön de sor bakalım, o ellerini kesen kadınların derdi neydi? Rabbim, o kadınların hilelerini çok iyi bilmektedir."

Yaşar Nuri Öztürk

Ve Yûsuf'un yorumu kendisine ulaşır ulaşmaz hükümdar: “O'nu bana getirin” dedi. Ama elçiler kendilerine geldiğinde, Yûsuf dedi ki: “Efendinize gidin ve ona sorun, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? Bunu araştırıp ortaya çıkarsın. Çünkü Rabbim, şüphesiz o kadınların tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir.”

Abdullah Parlıyan

Adam bu yorumu getirince kral dedi ki: “Onu bana getirin!” Elçi, Yûsuf'a geldiği zaman, Yûsuf dedi ki: “Efendine dön de ona ‘Ellerini kesen o kadınların zoru neydi?' diye sor! Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.”

Bayraktar Bayraklı

(Adam bu yorumu getirince) Hükümdar: “Onu bana getirin” dedi. Elçi, Yusuf'a gelince (Yusuf) dedi ki: “Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi? diye sor. Şüphesiz Rabbim onların tuzaklarını/hilelerini hakkıyla bilendir.”

Cemal Külünkoğlu

Hükümdar, “Onu bana getirin” dedi. Yusuf'a elçi gelince, “Efendine dön de böylece ondan ellerini kesen kadınların macerasını bir sor. Doğrusu Rabbim onların hilesini bilir” dedi.

Kadri Çelik

(Rüyasının tabiri kendisine anlatılınca) hükümdar, “O’nu bana getirin!” dedi. Hükümdarın elçisi kendisini almak üzere zindana geldiğinde Yusuf, “Hayır, önce efendine dön ve ellerini kesen o kadınlarla ilgili gerçek ne idi bir soruver. Rabbim, hiç şüphesiz onların fendlerini çok iyi bilmektedir.” dedi.

Ali Ünal

Hükümdar dedi ki: “Onu bana getirin.” Bunun üzerine elçi gelince dedi ki: “Efendine dön de o ellerini kesen kadınlara ne oldu, diye sor. Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini çok iyi bilendir.”

Harun Yıldırım

(Bu yorum kendilerine iletilince,) kral "Onu bana getirin!" emrini verdi. Görevli kendisine gelince (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön ve ona sor bakalım, ellerini kesen hanımların derdi neymiş? Şunu da iyi bil ki, benim Rabbim onların tuzaklarını çok iyi bilmektedir."

Mustafa İslamoğlu

Kral dedi Kİ: “Onu bana getirin.” Elçi, Yusuf’a geldiğinde dedi ki: ”Yöneticine/efendine dön ve ona: ‘Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?’ diye sor. Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını çok iyi biliyor.”

Sadık Türkmen

Melik “(Bu yorumu yapanı) bana getirin” dedi. Melik'in elçisi Yusuf'a geldiğinde Yusuf “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların, neden ellerini kestiklerini ona sor. Şüphesiz benim Rabbim o kadınların hilelerini en iyi bilendir” dedi.

İlyas Yorulmaz

Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (a.s): “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir.

İmam İskender Ali Mihr