Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مِكِينٌ أَمِينٌ ﴿٥٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâle el meliku'tûnî bi-hi estahlis-hu li nefsî fe lemmâ kelleme-hu kâle inneke el yevme ledey-nâ mekînun emînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâle ve dedi
el meliku'tûnî melik, hükümdar “bana getirin”
bi-hi onu
estahlis-hu onu seçtim, (bana) has kıldım
li nefsî kendim için
fe lemmâ olduğu zaman
kelleme-hu onunla konuştu
kâle dedi
inneke el yevme muhakkak sen bugün
ledey-nâ bizim yanımızda
mekînun yüksek mevki sahibi
emînun güvenilir, emin

Ve melik şöyle dedi: “Onu bana getirin! Onu kendim için seçtim.” Onunla konuşunca: “Muhakkak ki; sen, bugün bizim yanımızda mevki sahibisin, eminsin (güvenilir kişisin).” dedi.

YÛSUF SURESİ 54. Ayeti Ali Ünal Meali

Hükümdar, “O’nu bana getirin; kendim için seçip özel danışmanım yapayım!” diye emretti. Yusuf’la konuştuktan sonra da, “Bundan böyle nezdimizde yüksek bir makam sahibi, tam itimat edilen bir müsteşarsın.” dedi.

Ali Ünal