Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَلَمَّا جَهَّزَهُم بِجَهَازِهِمْ قَالَ ائْتُونِي بِأَخٍ لَّكُم مِّنْ أَبِيكُمْ أَلاَ تَرَوْنَ أَنِّي أُوفِي الْكَيْلَ وَأَنَاْ خَيْرُ الْمُنزِلِينَ ﴿٥٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lemmâ cehheze-hum bi cehâzi-him kâle'tûnî bi ahin lekum min ebî-kum e lâ terevne ennî ûfî el keyle ve ene hayru el munzilîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lemmâ ve olduğu zaman
cehheze-hum onlara hazırladı
bi cehâzi-him zahiri yüklerini
kâle'tûnî bana getirin dedi
bi ahin kardeşinizi
lekum sizin
min ebî-kum sizin babanızdan
e lâ terevne görmüyor musunuz
ennî muhakkak ben
ûfî el keyle ölçmeyi tam ifa ederim, yaparım
ve ene ve ben
hayru en hayırlısı
el munzilîne ağırlayanlar, ikram edenler

Ve onların zahire yüklerini hazırlayınca şöyle dedi: “Sizin babanızdan olan diğer kardeşinizi bana getirin. Ölçüyü tam ifa ettiğimi görmüyor musunuz? Ben ikram edenlerin en hayırlısıyım.”

YÛSUF SURESİ 59. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

Ve onların yüklerini yüklettikten sonra, kendilerine: “(Bir dahaki gelişinizde) o baba bir (üvey) erkek kardeşinizi (Bünyamin'i) de getirin bana. Görmüyor musunuz, tartıyı tam tuttum ve (size karşı) son derece iyi bir konukseverlik gösterdim.”

Cemal Külünkoğlu