YÛSUF SURESİ 65. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
وَلَمَّا فَتَحُواْ مَتَاعَهُمْ وَجَدُواْ بِضَاعَتَهُمْ رُدَّتْ إِلَيْهِمْ قَالُواْ يَا أَبَانَا مَا نَبْغِي هَذِهِ بِضَاعَتُنَا رُدَّتْ إِلَيْنَا وَنَمِيرُ أَهْلَنَا وَنَحْفَظُ أَخَانَا وَنَزْدَادُ كَيْلَ بَعِيرٍ ذَلِكَ كَيْلٌ يَسِيرٌ ﴿٦٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lemmâ | ve olduğu zaman |
fetahû | açtılar |
metâa-hum | metalarını,yüklerini, eşyalarını |
vecedû | buldular |
bidâate-hum | onların sermayeleri, ana malları (erzak ile takas için götürdükleri mal) |
ruddet | iade edildi, geri verildi |
ileyhim | kendilerine, onlara |
kâlû | dediler |
yâ ebâ-nâ | ey babamız |
mâ nebgî | (daha) ne isteriz |
hâzihî | bu |
bidâatu-nâ | bizim sermayemiz |
ruddet | iade edildi, geri verildi |
ileynâ, | bize |
ve nemîru | ve erzak, yiyecek getiririz |
ehle-nâ | ailemize |
ve nahfazu | ve koruruz, muhafaza ederiz |
ehâ-nâ | kardeşimiz |
ve nezdâdu | ve arttırırız |
keyle | bir ölçek (ölçmede kullanılan bir birim, miktar) |
beîrin | (yük taşıyan) deve |
keyle beîrin | bir deve yükü (ölçüsü kadar) |
zâlike | işte bu |
keylun | ölçektir, miktardır |
yesîrun | azdır (kolaydır) |
Ve yüklerini (metalarını) açtıkları zaman sermayelerini kendilerine iade edilmiş buldular ve şöyle dediler: “Ey babamız! Daha ne isteriz. Bunlar bizim sermayemiz. Bize geri verilmiş ve ailemize (gene) erzak getiririz ve kardeşimizi koruruz. Ve (erzakımızı) bir deve yükü (daha) arttırırız. İşte bu az bir miktardır.”
YÛSUF SURESİ 65. Ayeti Muhammed Esed Meali
Ve neden sonra, denkleri çözdüklerinde, (takas için götürdükleri) malların kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler; "Ey babamız!" dediler, "Başka ne isteyebiliriz? İşte kendi mallarımız, olduğu gibi bize bırakılmış! (Eğer Bünyamin'in bizimle gelmesine izin verirsen) bu mallarla ailemize (yeniden) erzak getirebilir, kardeşimizi de (iyi) koruyup gözetir ve (böylece) birer deve yükü zahire fazladan elde etmiş oluruz. Zaten bu (ilk seferde getirdiğimiz) tartıca pek az sayılır".
Muhammed Esed