YÛSUF SURESİ 72. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قَالُواْ نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ وَلِمَن جَاء بِهِ حِمْلُ بَعِيرٍ وَأَنَاْ بِهِ زَعِيمٌ ﴿٧٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlû
nefkıdu
suvâa el meliki
ve li men câe bi-hi
hımlu beîrin
ve ene
bihî
za'îmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû | dediler |
nefkıdu | kaybediyoruz (kaybettiğimizi arıyoruz) |
suvâa el meliki | melikin (hükümdarın) su kabı |
ve li men câe bi-hi | ve kim onu getirirse |
hımlu beîrin | bir deve yükü |
ve ene | ve ben |
bihî | ona |
za'îmun | kefil |
“Melik’in su kabını kaybettik.” dediler. Kim onu getirirse (ona) bir deve yükü (erzak) var. Ve ben, ona kefilim.
YÛSUF SURESİ 72. Ayeti Ali Bulaç Meali
Dediler ki: "Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim."
Ali Bulaç