YÛSUF SURESİ 77. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قَالُواْ إِن يَسْرِقْ فَقَدْ سَرَقَ أَخٌ لَّهُ مِن قَبْلُ فَأَسَرَّهَا يُوسُفُ فِي نَفْسِهِ وَلَمْ يُبْدِهَا لَهُمْ قَالَ أَنتُمْ شَرٌّ مَّكَانًا وَاللّهُ أَعْلَمْ بِمَا تَصِفُونَ ﴿٧٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlû
in yesrık
fe kad
seraka
ahun
lehu
min kablu
fe eserra-hâ
yûsufu
fî nefsi-hî
ve lem yubdi-hâ
lehum
kâle
entum
şerrun
mekânen
vallâhu (ve allâhu)
a'lemu
bimâ
tasifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû | dediler |
in yesrık | eğer çalmışsa |
fe kad | olmuştu |
seraka | çaldı |
ahun | kardeşi |
lehu | onun |
min kablu | önceden, daha önce |
fe eserra-hâ | onu saklı tuttu, gizledi |
yûsufu | Yusuf |
fî nefsi-hî | nefsinde, kendi içinde |
ve lem yubdi-hâ | ve onu açıklamadı |
lehum | onlara |
kâle | dedi |
entum | siz |
şerrun | şer, kötü, fena |
mekânen | konum, yer |
vallâhu (ve allâhu) | ve Allah |
a'lemu | daha iyi, çok iyi bilir |
bimâ | dolayısıyla, o şey sebebiyle, o şeyleri |
tasifûne | anlatıyorsunuz |
Şöyle dediler: “Eğer o çalmışsa ondan önce onun kardeşi de çalmıştı.” Fakat Yusuf onu içinde gizledi, onlara açıklamadı. (İçinden dedi ki:) “Sizin durumunuz daha fena, Allah anlattıklarınızı çok iyi bilir.”
YÛSUF SURESİ 77. Ayeti Muhammed Esed Meali
(Kral'ın kupası Bünyamin'in denginden çıkar çıkmaz öteki kardeşler:) "Eğer o çaldıysa ne ala, çünkü bir zamanlar onun kardeşi de hırsızlık yapardı!" Bu durum karşısında Yusuf, düşüncelerini onlara belli etmeksizin, kendi kendine: "Sizin durumunuz çok kötü; Allah ne söylediğinizi olduğu gibi biliyor" dedi.
Muhammed Esed