Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَاسْأَلِ الْقَرْيَةَ الَّتِي كُنَّا فِيهَا وَالْعِيْرَ الَّتِي أَقْبَلْنَا فِيهَا وَإِنَّا لَصَادِقُونَ ﴿٨٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ves'elil (ve es’eli el) karyete elletî kunnâ fîhâ vel îralletî (ve el îra elletî)
(îre)
akbelnâ fî-hâ ve innâ le sâdikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ves'elil (ve es’eli el) karyete ve o karyeye, şehir halkına sor
elletî ki o
kunnâ biz olduk
fîhâ içinde, orada
vel îralletî (ve el îra elletî)
(îre)
ve kafile, kervan ki o
: (üzerinde yük bulunan develer, yüklü develer topluluğu, kafile)
akbelnâ döndük
fî-hâ aralarında
ve innâ muhakkak biz
le sâdikûne gerçekten sadıklar, doğruyu söyleyenler

Ve içinde bulunduğumuz şehir halkına ve aralarında döndüğümüz kervana sor. Muhakkak ki; biz gerçekten sadıklarız (doğru söyleyenleriz).

YÛSUF SURESİ 82. Ayeti Bekir Sadak Meali

(80-82) Umidsizlige dusunce, konusmak uzere bir kenara cekildiler. Buyukleri soyle dedi: «Babanizin Allah'a karsi sizden bir soz aldigini, daha once Yusuf meselesinde de ileri gittiginizi bilmiyor musunuz? Artik babam bana izin verene veya Allah hakkimda hukum verene kadar ki O, hukmedenlerin en iyisidir bu yerden ayrÙlmayacagÙm. Siz donun, babanÙza gidin ve deyin ki: «Ey BabamÙz! Senin oglun hÙrsÙzlÙk yaptÙ, bu bildigimizden baska bir sey gormedik; gorulmeyeni de bilmeyiz; bulundugumuz kasabanÙn halkÙna ve beraberinde oldugumuz kervana da sorabilirsin; biz suphesiz dogru soyluyoruz.»

Bekir Sadak