Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


وَتَوَلَّى عَنْهُمْ وَقَالَ يَا أَسَفَى عَلَى يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ ﴿٨٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve tevellâ an-hum ve kâle yâ esefâ alâ yûsufe ve ebyaddat aynâ-hu min el huzni fe huve kezîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve tevellâ ve yüz çevirdi
an-hum onlardan
ve kâle ve dedi
yâ esefâ alâ yûsufe vah Yusuf, Yusuf'a yazık oldu
ve ebyaddat beyaz oldu, ağardı
aynâ-hu onun gözleri (onun iki gözü)
min el huzni hüzünden
fe huve böylece o, artık o
kezîmun üzüntüsünü saklayan

Ve onlardan yüz çevirdi ve: “Yusuf’a yazık oldu (vah yusuf)” dedi. Artık o üzüntüsünü sakladığı (kezim olduğu) halde hüzünden gözleri ağardı.

YÛSUF SURESİ 84. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

(Ya'kub) onlardan yüz çevirdi: «Ey Yuusufun üstünde (titreyen) tasam, (gel, şimdi tam senin gelmen zamanıdır)» dedi ve huzn-ü kederinden iki gözüne ak düşdü. (Bununla beraber) o, artık gamını tamamen yutmakda idi.

Hasan Basri Çantay