YÛSUF SURESİ 86. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قَالَ إِنَّمَا أَشْكُو بَثِّي وَحُزْنِي إِلَى اللّهِ وَأَعْلَمُ مِنَ اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٨٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
innemâ
eşkû
bessî
ve huznî
ilâllâhi (ilâ allâhi)
ve a'lemu
min allâhi
mâ lâ ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
innemâ | sadece |
eşkû | şikâyet ederim (arz ederim) |
bessî | derin üzüntüm, kederim |
ve huznî | ve hüznüm |
ilâllâhi (ilâ allâhi) | Allah'a |
ve a'lemu | ve biliyorum |
min allâhi | Allah'tan |
mâ lâ ta'lemûne | sizin bilmediğiniz şeyi (şeyleri) |
(Yâkub a.s) şöyle dedi: “Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah’a arz ederim (şikâyet ederim). Ve sizin bilmediğiniz şey(ler)i ben Allah’tan (Allah’ın bildirmesi ile) bilirim.”
YÛSUF SURESİ 86. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Dedi ki: “Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah’a şikayet ediyorum. Ben Allah’tan sizin bilmediğinizi de biliyorum.”
Harun Yıldırım