YÛSUF SURESİ 88. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَيْهِ قَالُواْ يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُّزْجَاةٍ فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَآ إِنَّ اللّهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّقِينَ ﴿٨٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe lemmâ | böylece, olduğu zaman, olunca |
dehalû | girdiler |
aleyhi | ona (onun yanına, huzuruna) |
kâlû | dediler |
yâ eyyuhâ el azîzu | ey vezir, ey azîz |
messenâ | bize dokundu |
ve ehlenâ | ve ailemize |
ed durru | şiddetli darlık |
ve ci'nâ | ve geldik |
bi | ile |
bidâatin | sermaye |
muzcâtin | önemsiz, az |
fe evfi | artık tam ver |
lenâ | bize |
el keyle | ölçek |
ve tesaddak | sadaka ver, bağışta bulun |
aleynâ | bize |
innallâhe (inne allâhe) | muhakkak ki Allah |
yeczî | karşılığını öder, mükâfatını verir |
el mutesaddikîne | sadaka verenler, tasaddukta bulunanlar |
Bundan sonra onun huzuruna girince şöyle dediler: “Ey azîz! Bize ve ailemize şiddetli darlık dokundu ve biz az sermaye ile geldik. Artık bize ölçeği tam olarak ver ve bize tasadduk et (sadaka ver). Muhakkak ki; Allah sadaka verenlerin mükâfatını verir.”
YÛSUF SURESİ 88. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Sonra tekrar Mısır’a gidip, Yûsuf’un huzuruna girince:
Ahmet Tekin
'Ey Devletlü vezir, biz ve ailemiz felâketler, sıkıntılar içinde, ekonomik dar boğazda, kıtlık seneleri yaşıyoruz. Pek az bir sermaye ile geldik. Bize dolu dolu ölçeklerle ver; ayrıca bize, zekâtına, sadakana sayarak bağışta bulun. Allah, imanda sadakatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan sadaka, zekât verenleri, bağışta bulunanları mükâfatlandırır.' dediler.