YÛSUF SURESİ 88. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَيْهِ قَالُواْ يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُّزْجَاةٍ فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَآ إِنَّ اللّهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّقِينَ ﴿٨٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe lemmâ | böylece, olduğu zaman, olunca |
dehalû | girdiler |
aleyhi | ona (onun yanına, huzuruna) |
kâlû | dediler |
yâ eyyuhâ el azîzu | ey vezir, ey azîz |
messenâ | bize dokundu |
ve ehlenâ | ve ailemize |
ed durru | şiddetli darlık |
ve ci'nâ | ve geldik |
bi | ile |
bidâatin | sermaye |
muzcâtin | önemsiz, az |
fe evfi | artık tam ver |
lenâ | bize |
el keyle | ölçek |
ve tesaddak | sadaka ver, bağışta bulun |
aleynâ | bize |
innallâhe (inne allâhe) | muhakkak ki Allah |
yeczî | karşılığını öder, mükâfatını verir |
el mutesaddikîne | sadaka verenler, tasaddukta bulunanlar |
Bundan sonra onun huzuruna girince şöyle dediler: “Ey azîz! Bize ve ailemize şiddetli darlık dokundu ve biz az sermaye ile geldik. Artık bize ölçeği tam olarak ver ve bize tasadduk et (sadaka ver). Muhakkak ki; Allah sadaka verenlerin mükâfatını verir.”
YÛSUF SURESİ 88. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Bunun üzerine (Ya'kubun oğulları tekrar Mısıra gidib Yuusufun) huzuruna girdikleri zaman dediler ki: «Ey azîz, bizi de, ailemizi de darlık basdı. Pek ehemmiyyetsiz bir sermâye ile geldik. Bize yine tam ölçek ver. Hakkımızda ayrıca lütufkârlık da et. Zîrâ Allah lûtufkârları mükâfatlandırır».
Hasan Basri Çantay