Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَيْهِ قَالُواْ يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُّزْجَاةٍ فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَآ إِنَّ اللّهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّقِينَ ﴿٨٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ dehalû aleyhi kâlû yâ eyyuhâ el azîzu messenâ ve ehlenâ ed durru ve ci'nâ bi bidâatin muzcâtin fe evfi lenâ el keyle ve tesaddak aleynâ innallâhe (inne allâhe) yeczî el mutesaddikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ böylece, olduğu zaman, olunca
dehalû girdiler
aleyhi ona (onun yanına, huzuruna)
kâlû dediler
yâ eyyuhâ el azîzu ey vezir, ey azîz
messenâ bize dokundu
ve ehlenâ ve ailemize
ed durru şiddetli darlık
ve ci'nâ ve geldik
bi ile
bidâatin sermaye
muzcâtin önemsiz, az
fe evfi artık tam ver
lenâ bize
el keyle ölçek
ve tesaddak sadaka ver, bağışta bulun
aleynâ bize
innallâhe (inne allâhe) muhakkak ki Allah
yeczî karşılığını öder, mükâfatını verir
el mutesaddikîne sadaka verenler, tasaddukta bulunanlar

Bundan sonra onun huzuruna girince şöyle dediler: “Ey azîz! Bize ve ailemize şiddetli darlık dokundu ve biz az sermaye ile geldik. Artık bize ölçeği tam olarak ver ve bize tasadduk et (sadaka ver). Muhakkak ki; Allah sadaka verenlerin mükâfatını verir.”

YÛSUF SURESİ 88. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

Derken onlar (tekrar Mısır'a gelip Yusuf'un) huzuruna çıktılar: "Ey saygın yönetici!" dediler, "Biz ve ailemiz kıtlıktan dolayı perişan olduk; üstelik bedel (olarak) getirdiğimiz şeyler de pek yetersiz. Buna rağmen sen (yine de) bize tam ölçek ver! İstersen üzerine ikramını (da ilave) et! Unutma ki Allah ikram edenlerin karşılığını verir.

Mustafa İslamoğlu