Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


اقْتُلُواْ يُوسُفَ أَوِ اطْرَحُوهُ أَرْضًا يَخْلُ لَكُمْ وَجْهُ أَبِيكُمْ وَتَكُونُواْ مِن بَعْدِهِ قَوْمًا صَالِحِينَ ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

uktulû yûsufe ev itrahû-hu ardan yahlu lekum vechu ebî-kum ve tekûnû min ba'di-hi kavmen sâlihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
uktulû öldürün
yûsufe Yusuf'u
ev itrahû-hu veya onu atın
ardan bir yer, arazi
yahlu dost olur
lekum size
vechu yüz
ebî-kum sizin babanız
ve tekûnû ve olun
min ba'di-hi ondan sonra
kavmen bir kavim, toplum, topluluk
sâlihîne salihler

Yusuf’u öldürün veya onu bir yere atın. Babanızın yüzü, size dost olsun (babanızın sevgisi size kalsın). Ve ondan sonra salihler topluluğu olun.

YÛSUF SURESİ 9. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(8-9) Hani onlar, (aralarında şöyle konuşmuşlardı): "Yusuf ile öz kardeşi, babamıza daha sevimli geliyor. Oysa biz daha güçlü bir grubuz. Pek belli ki babamız bu işte yanılıyor. Yusuf’u öldürün yahut onu uzak bir yere atın ki babanızın sevgi ve teveccühü yalnız size kalsın. Ondan sonra da tövbe ederek salih kimseler olursunuz, babanızla münasebetleriniz düzelir, işiniz yoluna girer."

Suat Yıldırım