Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


قَالُواْ أَإِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَاْ يُوسُفُ وَهَذَا أَخِي قَدْ مَنَّ اللّهُ عَلَيْنَا إِنَّهُ مَن يَتَّقِ وَيِصْبِرْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû e inne-ke le ente yûsufu kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad menne allâhu aleynâ, inne-hu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî'u ecre el muhsinîne
(ecre el muhsinîne)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
e inne-ke gerçekten sen misin
le ente yûsufu mutlaka sen Yusuf'sun
kâle dedi
ene yûsufu ben Yusuf'um
ve hâzâ ve bu
ahî kardeşim
kad oldu
menne allâhu Allah ni'metlendirdi (ni'met verdi)
aleynâ, bize
inne-hu muhakkak ki o
men yettekı kim takva sahibi olursa
ve yasbir ve sabreder
fe innallâhe o taktirde, muhakkak ki Allah
lâ yudî'u ecre ecrini, karşılığını zayi etmez (boşa çıkarmaz)
el muhsinîne
(ecre el muhsinîne)
muhsinler
: (muhsinlerin ecrini)

“Gerçekten sen misin? Mutlaka sen Yusuf’sun!” dediler. “Ben Yusuf’um ve bu benim kardeşim. Allah bizi ni'metlendirdi. Çünkü kim takva sahibi olur ve sabrederse, o taktirde muhakkak ki Allah muhsinlerin ecrini zayi etmez.”

YÛSUF SURESİ 90. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Onlar:
'Yoksa sen, gerçekten Yûsuf musun?' dediler.
'Ben Yûsuf’um. Bu da kardeşim. Birbirimize kavuşmayı Allah bize lütfetti. Çünkü kim Allah’a sığınır, emirlerine yapışır, günahlardan arınıp, azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olur ve sabrederek mücadeleye devam ederse, Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idarecilerin ve müslümanların mükâfatını zâyi etmez.' dedi.

Ahmet Tekin