YÛSUF SURESİ 90. Ayeti Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
قَالُواْ أَإِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَاْ يُوسُفُ وَهَذَا أَخِي قَدْ مَنَّ اللّهُ عَلَيْنَا إِنَّهُ مَن يَتَّقِ وَيِصْبِرْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٩٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlû
e inne-ke
le ente yûsufu
kâle
ene yûsufu
ve hâzâ
ahî
kad
menne allâhu
aleynâ,
inne-hu
men yettekı
ve yasbir
fe innallâhe
lâ yudî'u ecre
el muhsinîne
(ecre el muhsinîne)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(ecre el muhsinîne)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû | dediler |
e inne-ke | gerçekten sen misin |
le ente yûsufu | mutlaka sen Yusuf'sun |
kâle | dedi |
ene yûsufu | ben Yusuf'um |
ve hâzâ | ve bu |
ahî | kardeşim |
kad | oldu |
menne allâhu | Allah ni'metlendirdi (ni'met verdi) |
aleynâ, | bize |
inne-hu | muhakkak ki o |
men yettekı | kim takva sahibi olursa |
ve yasbir | ve sabreder |
fe innallâhe | o taktirde, muhakkak ki Allah |
lâ yudî'u ecre | ecrini, karşılığını zayi etmez (boşa çıkarmaz) |
el muhsinîne
(ecre el muhsinîne) |
muhsinler
: (muhsinlerin ecrini) |
“Gerçekten sen misin? Mutlaka sen Yusuf’sun!” dediler. “Ben Yusuf’um ve bu benim kardeşim. Allah bizi ni'metlendirdi. Çünkü kim takva sahibi olur ve sabrederse, o taktirde muhakkak ki Allah muhsinlerin ecrini zayi etmez.”
YÛSUF SURESİ 90. Ayeti Ahmet Varol Meali
'Yoksa sen gerçekten Yusuf musun?' dediler. O da: 'Ben Yusuf'um. Bu da kerdeşimdir. Allah bize lütfetti. Kim sakınır ve sabrederse; şüphesiz Allah iyilik edenlerin karşılıklarını boşa çıkarmaz' dedi.
Ahmet Varol