Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


اذْهَبُواْ بِقَمِيصِي هَذَا فَأَلْقُوهُ عَلَى وَجْهِ أَبِي يَأْتِ بَصِيرًا وَأْتُونِي بِأَهْلِكُمْ أَجْمَعِينَ ﴿٩٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yezhebû
(izhebû)
bikamîsî hâzâ fe elkû-hu alâ vechi ebî ye'ti basîran ve'tûnî bi ehli-kum ecmaîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yezhebû
(izhebû)
götürün
: (gidin)
bikamîsî benim gömleğimi
hâzâ bu
fe o zaman
elkû-hu onu atın, ilka edin, sürün
alâ ...a
vechi ebî babamın yüzüne (vechine)
ye'ti gelir
basîran basiret, gözün görme hassası
ve'tûnî ve bana getirin
bi ehli-kum ailenizi
ecmaîne hepsi, tümü

“Bu gömleğimi götürün, sonra da onu babamın yüzüne sürün. Görme hassası (geri) gelir. Ve ailenizin hepsini bana getirin.”

YÛSUF SURESİ 93. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

(Sonra babasının durumunu sorup fazla ağlamaktan gözlerinin görmez halde olduğunu öğrenince şöyle dedi:) “ Şimdi siz, benim şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne bırakın; gözü görür hale gelir. Bütün ailenizle toplanıp da bana gelin.”

Ali Fikri Yavuz