Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


فَلَمَّا أَن جَاء الْبَشِيرُ أَلْقَاهُ عَلَى وَجْهِهِ فَارْتَدَّ بَصِيرًا قَالَ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ إِنِّي أَعْلَمُ مِنَ اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٩٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ en câe el beşîru elkâ-hu alâ vechi-hî fertedde basîrâ kâle e lem ekul lekum in-nî a'lemu min allâhi mâ lâ ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe böylece
lemmâ olduğu zaman
en câe gelmek
el beşîru müjdeci
elkâ-hu attı, koydu, sürdü
alâ vechi-hî onun yüzüne
fertedde hemen geri döndü
basîrâ görme hassası
kâle dedi
e lem olmadı mı
ekul ben dedim, söyledim
lekum size
in-nî gerçekten ben
a'lemu biliyorum, bilirim
min allâhi Allah'tan (vahiy olarak)
mâ lâ ta'lemûne sizin bilmediğiniz şeyleri

Böylece müjdeci geldiği zaman onu (Yusuf’un gömleğini), onun (babasının) yüzüne sürdü. Görme hassası hemen geri döndü. Yâkub (a.s): “Ben size demedim mi? Gerçekten, ben sizin bilmediğiniz şeyleri Allah’tan (vahiy olarak) biliyorum.” dedi.

YÛSUF SURESİ 96. Ayeti Gültekin Onan Meali

Müjdeci gelip de onu (gömleği) onun yüzüne sürdüğü zaman, gözü görür olarak (sağlığına) dönüverdi. (Yakub) Dedi ki: "Ben, size bilmediğinizi Tanrı'dan gerçekten biliyorum demedim mi?"

Gültekin Onan