ZÂRİYÂT SURESİ 29. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.
فَأَقْبَلَتِ امْرَأَتُهُ فِي صَرَّةٍ فَصَكَّتْ وَجْهَهَا وَقَالَتْ عَجُوزٌ عَقِيمٌ ﴿٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
akbelet
imraetu-hu
fî sarratin
fe
sakket
veche-hâ
ve kâlet
acûzun
akîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | böylece, bunun üzerine |
akbelet | karşıladı |
imraetu-hu | onun hanımı |
fî sarratin | çığlık atarak |
fe | ve de |
sakket | vurdu |
veche-hâ | yüzüne |
ve kâlet | ve dedi |
acûzun | ihtiyar kadın |
akîmun | kısır |
Bunun üzerine hanımı (bu haberi) çığlık atarak karşıladı. Ve yüzüne vurarak: “Ben kısır ihtiyar bir kadınım.” dedi.
ZÂRİYÂT SURESİ 29. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Karısı (Sare) çığlık içinde geldi (hayretten elini) yüzüne vurarak: "(Ben) Kısır bir kocakarı(yım, benden nasıl çocuk olur)?" dedi.
Süleyman Ateş