Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.


فَمَا اسْتَطَاعُوا مِن قِيَامٍ وَمَا كَانُوا مُنتَصِرِينَ ﴿٤٥﴾


ZÂRİYÂT SURESİ 45. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe mâ istetâû min kıyâmin ve mâ kânû muntesirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o zaman, artık, böylece
mâ istetâû güç yetiremediler, muktedir olamadılar
min kıyâmin ayağa kalkma
ve mâ kânû ve olmadılar
muntesirîne yardım edilenler

O zaman ayağa kalkmaya muktedir olamadılar. Ve onlar “yardım edilenler” olmadılar.

ZÂRİYÂT SURESİ 45. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti, ne de başkasından yardım görebildiler.

Diyanet İşleri

Derken ne ayakta durmıya güçleri kalmıştı, ne de bir yardım görmüşlerdi.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

Adem Uğur

Ne ayakta kalmaya güçleri yetti ve ne de yardım gördüler!

Ahmed Hulusi

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

Ahmet Tekin

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler ne de yardım bulabildiler.

Ahmet Varol

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

Ali Bulaç

O vakit (bu azabdan kurtulub) kalkmağa güç yetiremediler, bir yardım da görmediler.

Ali Fikri Yavuz

Ayaga kalkacak gucleri kalmadi, yardim da gormediler.

Bekir Sadak

Artık ayağa kalkmaya güç getiremediler, yardım da göremediler.

Celal Yıldırım

Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.

Diyanet İşleri (eski)

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

Diyanet Vakfi

Ne kalkabildiler, ne de yardım görebildiler.

Edip Yüksel

O vaktı bir kalkınmaya da güç yetiremediler, bir yardım da görmediler

Elmalılı Hamdi Yazır

O vakit bir kalkınmaya da güç yetiremediler bir yardım da görmediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Artık onlar, ne kendi kendilerine ayağa kalkabildiler, ne de yardım gördüler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

Seyyid Kutub

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

Gültekin Onan

İşte (bu sebeble) ayakda durmıya güç yetiremediler, yardım edenleri de olmadı.

Hasan Basri Çantay

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de (kendilerine) yardım edilen kimseler oldular.

Hayrat Neşriyat

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım da görmemişlerdi.

İbni Kesir

çünkü yerlerinden kalkacak durumda bile değillerdi ve kendilerini savunamazlardı.

Muhammed Esed

(45-47) Artık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar. Nûh kavmini de evvelce (helâk ettik). Şüphe yok ki, onlar fâsıklar olan bir kavim olmuşlardı. Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım edenleri de olmamıştı.

Ömer Öngüt

Ne ayakta durmaya güçleri yetmiş, ne de yardım edilenler olmuşlardı.

Şaban Piriş

Oldukları yerde çöke kaldılar, ne doğrulabildiler, ne de yardım gördüler.

Suat Yıldırım

(Yurtlarında çöküverdiler) Ne kalkabildiler, ne de (bu duruma) engel olabildiler.

Süleyman Ateş

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de yardım bulabildiler.

Tefhim-ul Kuran

Ne ayağa kalkabildiler, ne de kimseden yardım gördüler.

Ümit Şimşek

Ne kalkıp kaçabildiler ne de kendilerine yardım eden oldu.

Yaşar Nuri Öztürk

Çünkü ne ayakta durmaya güçleri kalmış, ne de yardım görebilmişlerdi.

Abdullah Parlıyan

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

Bayraktar Bayraklı

Artık ne ayağa kalkacak güçleri kalmıştı ne de yardım edenleri olmuştu.

Cemal Külünkoğlu

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de (birbirlerine) yardım edebildiler.

Kadri Çelik

(Kurtulmak için) ne doğrulabildiler, ne de herhangi bir yerden yardım gördüler.

Ali Ünal

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

Harun Yıldırım

ne yerlerinden doğrulmaya, ne de kendilerini savunmaya mecal bulabildiler.

Mustafa İslamoğlu

O zaman kalkmaya güçleri yetmedi, yardım edenleri de olmadı.

Sadık Türkmen

(Onları yakalayan azaptan dolayı) Ayakta durmaya güçleri yetmediği gibi, birbirlerine yardım bile edemediler.

İlyas Yorulmaz

O zaman ayağa kalkmaya muktedir olamadılar. Ve onlar “yardım edilenler” olmadılar.

İmam İskender Ali Mihr