Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.


وَالسَّمَاء بَنَيْنَاهَا بِأَيْدٍ وَإِنَّا لَمُوسِعُونَ ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve es semâe beneynâ-hâ bi eydin ve innâ le mûsiûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve es semâe ve sema, gökyüzü
beneynâ-hâ onu biz bina ettik
bi eydin büyük bir kudretle, büyük bir kuvvetle
ve innâ ve muhakkak ki biz
le elbette
mûsiûne genişletici olan

Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz.

ZÂRİYÂT SURESİ 47. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Göğü, sonsuz kudretimizle, sayısız teknikle, tutarlı kanunlarla, enerji yükleyerek, nimetlerle dolu olarak biz yükseltip düzenledik, tavan olarak inşa ettik. Ve onu elbette biz genişletmeye, enerji yüklemeye devam ediyoruz, rızkı bollaştırıyoruz. Bunların hepsini yapmaya bizim gücümüz kudretimiz yeter.

Ahmet Tekin