ZÂRİYÂT SURESİ 59. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.
فَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا ذَنُوبًا مِّثْلَ ذَنُوبِ أَصْحَابِهِمْ فَلَا يَسْتَعْجِلُونِ ﴿٥٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe inne
li ellezîne
zalemû
zenûben
misle
zenûbi
ashâbi-him
fe
lâ yesta'cilû-ni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe inne | işte, artık gerçekten, muhakkak ki |
li ellezîne | o kimseler için, o kimselerin, ... olanların |
zalemû | zulmettiler |
zenûben | günah, azap, nasip |
misle | misli, benzer, gibi |
zenûbi | günah, azap, nasip |
ashâbi-him | onların arkadaşları |
fe | o zaman, artık, böylece |
lâ yesta'cilû-ni | benden acele istemesinler |
İşte muhakkak ki zulmedenlerin (azaptan) nasibi, arkadaşlarının nasibi (azabı) gibidir. Artık Benden (azabı) acele istemesinler.
ZÂRİYÂT SURESİ 59. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Muhakkak ki şimdiki zalimlerin de, daha önceki meslekdaşlarının payı gibi, bir azap payı vardır. Acele etmelerine hiç gerek yok, nasılsa ona kavuşacaklar!
Suat Yıldırım