Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِهِ جُزْءًا إِنَّ الْإِنسَانَ لَكَفُورٌ مُّبِينٌ ﴿١٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve cealû lehu min ibâdi-hi cuz'en inne el insâne le kefûrun mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve cealû ve kıldılar
lehu ona
min ibâdi-hi onun kullarından
cuz'en cüz, bir kısım
inne muhakkak ki
el insâne insan
le elbette, mutlaka, gerçekten
kefûrun kefur, nankör, inkâr edici
mubînun açıkça, apaçık

Ve O’na, kullarından bir kısmını isnad ettiler. Muhakkak ki insan, mutlaka apaçık inkâr edicidir.

ZUHRÛF SURESİ 15. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

(Ey Rasûlüm o kâfirlere, gökleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorsan, “Allah’dır” derler. Bununla beraber tuttular), O’na kullarından bir çocuk isnad ettiler (Melekler Allah’ın kızlarıdır, dediler). Gerçekten insan, küfrü aşikâr bir nankördür.

Ali Fikri Yavuz