Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


بَلْ قَالُوا إِنَّا وَجَدْنَا آبَاءنَا عَلَى أُمَّةٍ وَإِنَّا عَلَى آثَارِهِم مُّهْتَدُونَ ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

bel kâlû innâ vecednâ âbâe-nâ alâ ummetin ve innâ alâ âsâri-him muhtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
bel hayır
kâlû onlar dediler
innâ muhakkak ki biz
vecednâ bulduk
âbâe-nâ bizim babalarımız, atalarımız
alâ üzerinde
ummetin bir ümmet, dîn
ve innâ ve muhakkak ki biz
alâ üzerinde
âsâri-him onların izleri
muhtedûne hidayete erenler

Hayır, (onlar) dediler ki: “Gerçekten biz, babalarımızı bir ümmet (dîn) üzerinde bulduk. Ve muhakkak ki biz, onların izi üzerinde hidayete erenleriz.”

ZUHRÛF SURESİ 22. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali

Hayır, onlar sadece: «Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)