Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَكَذَلِكَ مَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ فِي قَرْيَةٍ مِّن نَّذِيرٍ إِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَا إِنَّا وَجَدْنَا آبَاءنَا عَلَى أُمَّةٍ وَإِنَّا عَلَى آثَارِهِم مُّقْتَدُونَ ﴿٢٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kezâlike mâ erselnâ min kabli-ke fî karyetin min nezîrin illâ kâle mutrafû-hâ innâ vecednâ âbâe-nâ alâ ummetin ve innâ alâ âsâri-him muktedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kezâlike ve böylece, ve bunun gibi
mâ erselnâ biz göndermedik
min kabli-ke senden önce
fî karyetin bir beldenin içine, beldeye, ülkeye
min nezîrin bir nezir, uyarıcı
illâ ancak, hariç, ...'den başka
kâle dedi
mutrafû-hâ onun refah içinde olanları
innâ muhakkak ki biz
vecednâ biz bulduk
âbâe-nâ babalarımız, atalarımız
alâ ummetin bir ümmet (dîn) üzerinde
ve innâ ve muhakkak biz, mutlaka biz
alâ âsâri-him onların izleri üzerine, onların izlerine
muktedûne tâbî olanlar, yolunda olanlar

Ve tıpkı bunun gibi, senden önce bir ülkeye bir nezir göndermiş olmadık ki, onun (o ülkenin) refah içinde olanları: “Muhakkak ki biz, babalarımızı bir ümmet (dîn) üzerinde bulduk. Ve mutlaka biz, onların izlerine tâbî olanlarız.” dememiş olsunlar.

ZUHRÛF SURESİ 23. Ayeti Edip Yüksel Meali

Tıpkı bunun gibi, senden önce, bir kente her ne zaman bir uyarıcı gönderdiysek elit tabaka, 'Biz, atalarımızı bir yol üzerinde bulduk ve biz onların öğretilerini izliyoruz,' derlerdi.

Edip Yüksel