Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَجَعَلَهَا كَلِمَةً بَاقِيَةً فِي عَقِبِهِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿٢٨﴾


ZUHRÛF SURESİ 28. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ceale-hâ kelimeten bâkiyeten akıbi-hi lealle-hum yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ceale-hâ ve onu kıldı
kelimeten bir kelime
bâkiyeten bâki, kalıcı olarak, kalıcı
içinde
akıbi-hi onun akıbeti, ondan sonrakiler, zürriyeti
lealle-hum umulur ki böylece onlar
yerciûne dönerler

Ve onu, zürriyeti içinde bâki (kalıcı) bir kelime kıldı. Umulur ki böylece onlar (putlardan) dönerler.

ZUHRÛF SURESİ 28. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı.

Diyanet İşleri

Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da dâimâ kalacak ve zevâl bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı.

Abdulbaki Gölpınarlı

Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.

Adem Uğur

Bu sözünü kendinden sonra gelecekler için kalıcı bir fikir olarak oluşturdu, belki o gerçeğe dönerler diye.

Ahmed Hulusi

İbrâhim bu ilkeleri, ardından gelecek olan nesillere, kalıcı-ebedî bir düzen haline getirdi ki, onlar hakka dönsünler, doğru yola girsinler.

Ahmet Tekin

Ve bunu (tevhid inancını) kendinden sonra gelecekler içinde kalıcı bir söz kıldı. (Artık) umulur ki dönerler.

Ahmet Varol

Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.

Ali Bulaç

İbrahîm, bu tevhid kelimesini, soyu içerisinde bakî kalan bir kelime yaptı. Gerek ki (küfürden) dönerler.

Ali Fikri Yavuz

Ibrahim ardindan geleceklere bu sozu, devamli kalacak bir miras olarak birakti. Artik belki dogru yola donerler.

Bekir Sadak

İbrahim bunu, (hakka) dönerler diye soyu arasında baki kalacak bir söz olarak bıraktı.

Celal Yıldırım

İbrahim ardından geleceklere bu sözü, devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.

Diyanet İşleri (eski)

Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.

Diyanet Vakfi

Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.

Edip Yüksel

Ve onu ardında (zürriyyetinde) kalan bir kelime yaptı gerek ki rücu' edeler

Elmalılı Hamdi Yazır

O, bu sözü, soyu arkasında kalan bir kelime yaptı ki, tevhide dönsünler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İbrahim, bu sözü, ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, onlar doğru yola dönsünler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

ve bu tevhid sözünün ardından kalıcı bir söz yaptı ki, insanlar Allah'a dönsünler.

Seyyid Kutub

Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Tanrı'ya) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.

Gültekin Onan

(İbrâhîm) bunu (bu tevhîd kelimesini, ileride Mekkeliler de dînine) dönsünler diye, zürriyeti arasında baakıy bir kelime yapdı.

Hasan Basri Çantay

Ve (İbrâhîm) bunu (bu sözü), zürriyeti içinde bâki kalacak bir kelime yaptı ki, onlar(onun dînine) dönsünler!

Hayrat Neşriyat

Ve onu; belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.

İbni Kesir

Ve bunu, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir söz olarak söyledi ki onlar (daima) o (sözü hatırlayıp ona) dönsünler.

Muhammed Esed

Ve onu (o ifadesini) zürriyeti arasında bâki bir kelime kıldı. Belki onlar, dönüverirler (diye).

Ömer Nasuhi Bilmen

Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.

Ömer Öngüt

Onu, belki dönerler diye arkasında kalıcı bir söz haline getirdi.

Şaban Piriş

O, bu sözü hakka dönsünler diye, gelecek nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.

Suat Yıldırım

Ve bu sözü ardında kalıcı bir söz yaptı ki (insanlar Allah'a kulluğa) dönsünler.

Süleyman Ateş

Ve bunu (bu tevhid inancını) onun ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kılıp bıraktı ki belki (Allah'a) dönerler diye.

Tefhim-ul Kuran

İnsanlar hakka dönsünler diye, İbrahim bu sözü ardında miras bıraktı.

Ümit Şimşek

O, sözünü, kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki, insanlar hakka dönebilsinler.

Yaşar Nuri Öztürk

İbrahim bu tek Allah'a inanma sözünü hakka dönsünler diye, zürriyeti arasında yaşayacak bir vasiyyet olarak bıraktı.

Abdullah Parlıyan

Onun bu sözünü, ardından geleceklere sürekli kalacak bir ilke olarak bıraktık ki, insanlar Rabblerine dönsünler.

Bayraktar Bayraklı

Ve (İbrahim) bu ifadeyi, (insanlar) hak dine dönsünler diye, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir vasiyet olarak söyledi.

Cemal Külünkoğlu

Ve onu (tevhit kelimesini), belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.

Kadri Çelik

Allah (Tevhid inancının ilanı olan) bu sözü, (bâtıl inanışlardan Hak Din’e) dönsünler diye O’ndan sonraki nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.

Ali Ünal

Ve bunu belki dönerler diye ardında kalıcı bir kelime olarak bıraktı.

Harun Yıldırım

Bunu, ardından gelenler arasındaki baki kalacak bir söz olarak söyledi; belki (bu hak söze) dönerler diye.

Mustafa İslamoğlu

(İbrahim) bu sözü, ardında kalıcı bir söz yaptı ki, onlar doğru yola dönsünler.

Sadık Türkmen

Allah, İbrahim'in sözünü gelecek insanlar için kalıcı bir söz yaptı ki, belki insanlar (inkârlarından) dönerler.

İlyas Yorulmaz

Ve onu, zürriyeti içinde bâki (kalıcı) bir kelime kıldı. Umulur ki böylece onlar (putlardan) dönerler.

İmam İskender Ali Mihr