Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ وَإِنَّا بِهِ كَافِرُونَ ﴿٣٠﴾


ZUHRÛF SURESİ 30. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lemmâ câe-hum el hakku kâlû hâzâ sihrun ve innâ bi-hi kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lemmâ ve ... olduğu zaman
câe-hum onlara geldi
el hakku hak
kâlû dediler
hâzâ bu
sihrun bir sihir
ve innâ ve muhakkak ki biz
bi-hi onu
kâfirûne inkâr edenler

Ve onlara Hakk (Kur’ân) geldiği zaman: “Bu bir sihirdir ve şüphesiz biz, onu inkâr edenleriz.” dediler.

ZUHRÛF SURESİ 30. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Fakat kendilerine Hak gelince, “Bu bir büyüdür, biz onu kesinlikle inkâr ediyoruz” dediler.

Diyanet İşleri

Ve onlara gerçek gelince de bu dediler, büyü ve biz şüphe yok ki inkâr etmedeyiz onu.

Abdulbaki Gölpınarlı

Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler.

Adem Uğur

Hak onlara geldiğindeyse dediler: "Bu bir büyüdür. . . Biz Onu kabul etmeyiz!"

Ahmed Hulusi

Kendilerine hak kitap Kur’ân geldiği zaman:
'Bu aklı etki altına alan büyüleyici bir sözdür. Biz onu inkâr ediyoruz.' dediler.

Ahmet Tekin

Hak kendilerine gelince de: 'Bu bir büyüdür ve biz onu inkâr edenleriz' dediler.

Ahmet Varol

Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona (karşı) kafir olanlarız."

Ali Bulaç

Fakat onlara hak (kitab ve peygamber) gelince: “- Bu bir sihirdir; biz buna inanmayız.” dediler.

Ali Fikri Yavuz

Gercek kendilerine geldigi zaman: «Bu bir buyudur. Dogrusu biz onu inkar ediyoruz» dediler.

Bekir Sadak

Hakk onlara geldiği zaman, «bu bir sihirdir ve biz elbette onu inkâr edenlerizdir,» dediler.

Celal Yıldırım

Gerçek kendilerine geldiği zaman: 'Bu bir büyüdür. Doğrusu biz onu inkar ediyoruz' dediler.

Diyanet İşleri (eski)

Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler.

Diyanet Vakfi

Kendilerine gerçek geldiği zaman, 'Bu bir büyüdür ve biz onu inkar ediyoruz,' dediler.

Edip Yüksel

Yaşattım da kendilerine hakk gelince «bu bir sihirdir, biz buna inanmayız» dediler

Elmalılı Hamdi Yazır

Yaşattım da kendilerine hak gelince: «Bu bir sihirdir, biz buna inanmayız.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Kendilerine hak geldiği zaman onlar: «Bu bir büyüdür doğrusu biz onu tanımıyoruz.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Fakat kendilerine hak gelince: «Bu büyüdür biz onu tanımayız.» dediler.

Seyyid Kutub

Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona kafir (olanlar)ız."

Gültekin Onan

(Fakat) kendilerine o hak gelince onlar «Bu, sihirdir. Biz onu (inkâr ile) küfredicileriz» demişlerdir.

Hasan Basri Çantay

Fakat kendilerine o hak gelince: 'Bu bir sihirdir ve doğrusu biz onu inkâr edicileriz' dediler.

Hayrat Neşriyat

Hak kendilerine geldiğinde ise: Bu bir büyüdür. Doğrusu biz, onu inkar ediyoruz, dediler.

İbni Kesir

ama şimdi hakikat onlara ulaşınca, "Bütün bunlar sadece büyüleyici laflardır ve biz onlarda bir doğruluk payı olduğuna inanmıyoruz!" derler.

Muhammed Esed

Vaktâ ki, kendilerine hak geldi. Dediler ki: «Bu, bir sihirdir ve şüphe yok ki, biz bunu inkâr edicileriz.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Hak kendilerine gelince: "Bu bir sihirdir, doğrusu biz onu tanımıyoruz. " dediler.

Ömer Öngüt

Onlara hak geldiği zaman: -Bu bir aldatmacadır, biz onu tanımıyoruz. dediler.

Şaban Piriş

(30-31) Ama bu gerçek kendilerine gelince: "Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz" dediler ve eklediler: "Bu Kur’ân, bu iki şehirden büyük bir adama indirilseydi ya!"

Suat Yıldırım

Fakat kendilerine gerçek gelince: "Bu, büyüdür, biz onu tanımayız" dediler.

Süleyman Ateş

Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: «Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona (karşı) kâfir olanlarız.»

Tefhim-ul Kuran

Fakat onlara hak geldiğinde 'Bu büyüdür; biz buna inanmıyoruz' dediler.

Ümit Şimşek

Ne var ki, hak kendilerine geldiğinde şöyle dediler: "Bu bir büyü, biz bunu inkâr ediyoruz!"

Yaşar Nuri Öztürk

Fakat onlara gerçekleri içeren mesajım gelince: “Bu bir büyüdür ve biz onu inkâr edenleriz” dediler.

Abdullah Parlıyan

Bu gerçek kendilerine geldiğinde, “Bu bir büyüdür. Biz onu reddediyoruz” dediler.

Bayraktar Bayraklı

Fakat kendilerine hak gelince: “Bu büyüdür biz onu tanımayız” dediler.

Cemal Külünkoğlu

Ancak kendilerine hak gelince dediler ki: “Bu bir büyüdür, doğrusu biz onu inkâr edicileriz.”

Kadri Çelik

Ve nihayet hak kendilerine geldi, fakat onlar, “Bir büyü bu ve biz onu kesinlikle reddediyoruz.” dediler.

Ali Ünal

Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: “Bu bir sihirdir, doğrusu biz ona kâfir olanlarız.”

Harun Yıldırım

Ama hakikat ayaklarına kadar geldiği zaman da, "Bu bir sihirdir, biz bunu kesinlikle reddediyoruz" dediler.

Mustafa İslamoğlu

Gerçek kendilerine gelince; “Bu bir büyüdür, biz onu inkâr edicileriz” dediler.

Sadık Türkmen

Onlara hak (Kur'an) geldiğinde “Bu sihirdir. Biz onu ret edip inkar ediyoruz. ”

İlyas Yorulmaz

Ve onlara Hakk (Kur’ân) geldiği zaman: “Bu bir sihirdir ve şüphesiz biz, onu inkâr edenleriz.” dediler.

İmam İskender Ali Mihr