ZUHRÛF SURESİ 31. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.
وَقَالُوا لَوْلَا نُزِّلَ هَذَا الْقُرْآنُ عَلَى رَجُلٍ مِّنَ الْقَرْيَتَيْنِ عَظِيمٍ ﴿٣١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kâlû
lev lâ
nuzzile
hâzâ
el kur'ânu
alâ raculin
min
el karyeteyni
azîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâlû | ve dediler ki |
lev lâ | olmaz mı, olsaydı, (öyle) değil mi? |
nuzzile | indirilir |
hâzâ | bu |
el kur'ânu | Kur'ân |
alâ raculin | bir adama |
min | ...'den |
el karyeteyni | iki belde |
azîmin | azîm, büyük |
Ve dediler ki: “Bu Kur’ân’ın, iki beldeden, bir büyük adama indirilmesi gerekmez miydi?”
ZUHRÛF SURESİ 31. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(30-31) Ama bu gerçek kendilerine gelince: "Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz" dediler ve eklediler: "Bu Kur’ân, bu iki şehirden büyük bir adama indirilseydi ya!"
Suat Yıldırım