Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


وَإِنَّهُمْ لَيَصُدُّونَهُمْ عَنِ السَّبِيلِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُم مُّهْتَدُونَ ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve inne-hum le yasuddûne-hum an es sebîli ve yahsebûne enne-hum muhtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve inne-hum ve muhakkak ki onlar
le gerçekten, mutlaka
yasuddûne-hum onları alıkoyarlar
an es sebîli yoldan
ve yahsebûne ve onlar zannederler
enne-hum onların ... olduğu
muhtedûne hidayette olanlar

Ve muhakkak ki onlar (şeytanlar), onları mutlaka (Allah’ın) yolundan men ederler (alıkoyarlar). Ve onlar kendilerinin hidayette olduğunu sanırlar.

ZUHRÛF SURESİ 37. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanıp sayarlar.

Tefhim-ul Kuran