Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


أَفَأَنتَ تُسْمِعُ الصُّمَّ أَوْ تَهْدِي الْعُمْيَ وَمَن كَانَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e fe ente tusmiu es summe ev tehdî el umye ve men kâne fî dalâlin mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
fe böylece, yoksa
ente sen
tusmiu işittirirsin, işittireceksin
es summe sağır(lar)
ev veya
tehdî hidayete erdirirsin, erdireceksin
el umye âmâ, kör
ve men ve o kimse(ler)
kâne ... oldu
fî dalâlin dalâlette
mubînin apaçık

Yoksa sağırlara sen mi işittireceksin? Veya körleri ve apaçık dalâlette olanları sen mi hidayete erdireceksin?

ZUHRÛF SURESİ 40. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Öyleyse, sağırlara (işitmek istemeyenlere) sen mi işittireceksin? Ya da körü (aklını kullanmayanı, görmek istemeyeni) ve apaçık bir sapkınlık içinde olan kimseyi, sen mi hidayete/doğru yola ileteceksin?

Sadık Türkmen