ZUHRÛF SURESİ 48. Ayeti Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.
وَمَا نُرِيهِم مِّنْ آيَةٍ إِلَّا هِيَ أَكْبَرُ مِنْ أُخْتِهَا وَأَخَذْنَاهُم بِالْعَذَابِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ nurî-him
min âyetin
illâ
hiye
ekberu
min uhti-hâ
ve ehaznâ-hum
bi el azâbi
lealle-hum
yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ nurî-him | ve onlara göstermedik |
min âyetin | âyetlerden bir ayet |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
hiye | o |
ekberu | daha büyük |
min uhti-hâ | onun diğerinden |
ve ehaznâ-hum | ve biz onları aldık, yakaladık |
bi el azâbi | azap ile |
lealle-hum | umulur ki, böylece belki onlar |
yerciûne | rücu ederler, dönerler |
Biri diğerinden daha büyük olmadıkça, onlara bir âyet (mucize) göstermedik. Ve onları azapla yakaladık ki, böylece belki onlar (Allah’a) dönerler diye.
ZUHRÛF SURESİ 48. Ayeti Ahmet Varol Meali
Onlara gösterdiğimiz her âyet muhakkak bir ötekinden daha büyüktü. Belki dönerler diye onları azaba uğrattık.
Ahmet Varol