Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


أَمْ أَنَا خَيْرٌ مِّنْ هَذَا الَّذِي هُوَ مَهِينٌ وَلَا يَكَادُ يُبِينُ ﴿٥٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em ene hayrun min hâzâ ellezî huve mehînun ve lâ yekâdu yubînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em yoksa, veya ... mı?
ene ben
hayrun (daha) hayırlı
min hâzâ bundan (ondan)
ellezî o, ki o
huve o
mehînun aciz
ve lâ yekâdu ve neredeyse ... olmuyor
yubînu beyan ediyor, açıklıyor

Yoksa ben, o acizden daha hayırlı (değil miyim) ki, o neredeyse sözü açıklayamıyor (normal konuşamıyor).

ZUHRÛF SURESİ 52. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

(51-53) Firavun, kavmine seslenerek dedi ki: “Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi? Şu nehirler de benim altımdan akıyor (değil mi?) Hâlâ görmüyor musunuz? Ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan adamdan daha hayırlı değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı yahut beraberinde melekler gelmeli değil miydi?”

Cemal Külünkoğlu